banner
bermon2005.bsky.social
@bermon2005.bsky.social
440 followers 170 following 3.7K posts
Köpek sever değişim
Posts Media Videos Starter Packs
Bir ayna tutulur ruhun en çıplak yerine, Ne bir süs, ne bir perde, ne bir gölge girer içine. İşte odur gerçekler, saklanamaz, eğilemez, Bazen yakar canını, ama asla yalan söylemez.
Gerçekler; hayatın en saf, en dokunulmaz nefesi.
I saw this guy,
As I see it, my heart swells.
There is no word or a look left.
Every situation suffocates me.

Once upon a time his smile was light,
Now even the shadow is tired.
He wears the same sentences, the same mask,
His face is familiar, but his heart looks foreign.
Bir hikâyedir hep yarım kalan,
Bir masaldır, kahramanı yalan.

Oysa doğruluk biraz cesaret ister,
Bir aynaya bakmak, biraz da kader.
Ama kolay olan seçilir hep,
Gerçek ağır gelir, yalan hafif bir nefes.
5. Kontrol isteği: İnsanları veya olayları manipüle edebilmek için yalanı araç olarak kullanır.

6. Utanç: Gerçek, yüzleşmek istemediği bir utancı taşıyordur.

Ama bazıları da yalanı “yaşama biçimi” haline getirir; çünkü gerçeğe dayanamaz, kendi benliğini bile kandırmaya başlar.
2. Kendini koruma: Hatalarını gizleyerek zayıf görünmemek ister.

3. Beğenilme arzusu: Olduğundan farklı görünmek, kabul görmek için yalan söyler.

4. Alışkanlık: Zamanla yalan söylemek bir refleks haline gelir, gerçeği gizlemek doğal gelir.
Çok güzel ama ağır bir soru sordun.
Bir insanın “bu kadar” yalan söylemesi genelde tek bir sebepten olmaz — çoğu zaman duygular, korkular ve çıkarlar iç içe geçer.
İşte bazı derin nedenler:

1. Korku: Gerçeği söylerse kaybedeceğini, cezalandırılacağını veya dışlanacağını sanır.
The world is foreign to him, the dream is really simple,
A sleepwalker walks, a shadow step in the disposal.

In the morning, everything turns into a dream,
He doesn't remember, just a shudder on his pillow.
The silence of the night is his only language,
He wanders around and never wakes up, maybe..
“Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir.” – M. K. Atatürk
“Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Türk milletinin karakterine en uygun olan yönetim şeklidir.” – Mustafa Kemal Atatürk

“Türk milletinin tabiatına ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.”
Bayraklar semalarda, ışık ışık sokaklar,
Yüreğimiz coşkulu,gözlerimiz ışıl ışıl.
Atam,izindeyiz hâlâ, inançla, gururla,
Cumhuriyet bizlere,en kutlu mirastır.

O'nun ateşiyle yanar, bu vatanın gençleri,
Koruyacak,yüceltecek, ilelebet bu cumhuriyeti!
Yılların zincirini,kopardı bir halk bir oldu,
Tacı tarihe attı,kendi tahtını kurdu.
Yurduma "Türkiye" dedi, halka "asil millet",
Çağdaşlık yürüdü,ilmin, irfanın izinde.
Fabrika düdükleri,okulda çocuk sesi,
Doldurdu her yanı,bir diriliş nefesi.
Bir sonbahar günü, hürriyetle vurdu temel,
Cumhuriyet oldu,Türk'ün yeni emeli.
Yirmi Dokuz Ekim,tarihin dönüm yeri,
Karanlık ufuklara,doğdu bir altın şafak.

Gazi'nin sesiyle çınladı yurdun dört yanı,
"Egemenlik kayıtsız,milletindir" dedi.
Bir yürek ki atar,bilinmez ne için,
Belki bir gülüş için,belki bir bakış için.

Oturun bir dinleyin, içinizdeki sesi,
Yolun kendisidir asıl olan,menzil değil.
Bakın neler var;korkular, sevinçler, özlemler,
İnsan,işte budur, hem savaş hem de en derin huzur.
Oturun bir dinleyin, bakın neler var;
Her birimiz bir yol,her birimiz bir iz.
Giden trenlerin hüznü,varanların sevinci,
Bir mendile sığmış,gizli bir vedalaşma.

Dağlar anlatır sabrı, denizler özgürlüğü,
Bulutlar geçer gider,hiçbir yere ait olmadan.
“Köpekleri sevmeyen insanlara güvenmem
Fakat bir köpek bir insanı sevmezse
O köpeğin hislerine güvenirim.” Albert Einstein