ceroti
banner
ceroti.bsky.social
ceroti
@ceroti.bsky.social
99 followers 58 following 250 posts
comedy & sci-fi writer, bard, intergalactic traveler, robot rights fighter, activist, neurodiversity advocator, 2 🐈 and a 🍕 bolca RÖ'lerim :) bazen ceroti, bazen ceröti. https://www.bilimkurgukulubu.com/author/cerendemirkilinc/ https://medium.com/@ceroti
Posts Media Videos Starter Packs
Bankaların emeklilerin date mekanı olduğunu düşünmeye başladım. Gelen geçen birbirine selam veriyo muhabbet ediyor. Genç olduğun için reverse ageism yaşıyorum 😂
Ursula Le Guin’s writing schedule
They absolutely need this dance for arrests in GTA 6 😂😂😂 #gta6 #gta #singapore #icasingapore #dance
Reposted by ceroti
In Miami, people don’t “get” in line, they “make” the line. They are not “very” tired, they are “super” tired.

Thanks to a recent study, Miami is finally being recognized for its unique approach to the English language.
It’s super Miami: A Florida dialect is getting recognition
Thanks to a recent study, Miami — known for its beaches and politics — is finally being recognized for its unique approach to the English language.
www.washingtonpost.com
Ben de hayır doktor değilim sadece çok fazla tıp dizisi izledim demiştim. Böyle de saçma bi chandler bing aşırı gerginken espri yaparım anıydı.
Ama yani kör değilseniz o kanamadan bir kişinin sağlıklı çıkamayacağını anlarsınız. Doktora filme uzun uzun bakıp yaşasa bile hayatö görevlerini yerine getiremeyecektir değil mi doktor bey demiştim. O da bana bakıp sizin de soktor olduğunuzu bilmiyordum demişti. (Babam da doktordu bu arada).
Hatta şöyle bi anımı anlatayım. Babam beyin kanamaso geçirip vefat etti 7 sene önce. Hiç de kolay olmayan bir gece hiç de kolay olmayan şekillerde İstanbuldan Çanakkaleye gidebildim ve babam hastanede yatarken yetişebildim. Annem ben ve doktor, doktorun odasına babamın beyin filmine bakıyorduk.
O kadar çok tıp dizisi izledim ki linkedin’ime tv series doctor yazacağım
Bu çocukları orada unutmamalıyız. Çürüyen bir toplum henüz çürümemiş olanların küf tutmasına izin vermemeli
Saraçhane 100. gün protestolarına katıldığı için tutuklanan bir genç, cezaevinden mektup gönderdi:

"Bizi Silivri'ye sokan bu faşist düzenin hiçbir zaman kölesi olmayacağız!

Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz."
Her yeri yakıyorlar ve dalga geçer gibi kontrol altında, ya da yangına en iyi çare yakmamak gibi dalga geçen şeyler söylüyorlar. Giderek şeytanlıklarını saklamadıkları bir evrene geçtik.
Dilini hiç bilmediğin bir yere, hele bir de alfabesi de farklıysa 35 yaşında taşınmak baya korkunçmuş.
Ortaokul, lise ve üniversitede özellikle ingilizce altyazılı anime izlemek ingilice öğrenmemi aşırı hızlandırmıştı. Şimdi sıra rusça dublaj ve altyazılı animelerde :D
Böyle salak beyaz insan problemi gibi tınılıyor olabilir ama benim gibi takıntılı, bir şeyi bulamayınca stres ve anksiyete topuna dönüp eliniz kolunuz bağlanıyorsa böyle benim için büyük insanlık için küçük şryler önemli olabilir.
Tüm hayatım kutularla bir çatı katında. Tüm geçmişim. Anılarım. Ve her seferinde bavulu kapatırken eksik kalıp koymayı unuttuklarım. Moskovada evde böyle getirdim sanıp, evet sabah 5’te mesela, delli gibi salakça bişi arıyorum ve o da Türkiyede evde masada unutulmuş oluyor.
Evet, insana göre candan, canlıdan ucuzu yok.
Yapay zekâ tarafsız mı sandınız?
Ben bu yazıda, algoritmaların erkek eliyle nasıl şekillendiğini, cinsiyetçi veri setlerinin kadınları nasıl silik kıldığını anlattım.
Teknolojinin içindeki sessiz önyargıları birlikte açığa çıkaralım.

📎 medium.com/@ceroti/yapa...
Reposted by ceroti
Bir kullanıcı, yapay zeka ile 'Cumhuriyet' konulu bir vlog hazırladı.
Modern sanat deneyiminde, eserlerin yanında duran metinler basit açıklamalardan ibaret değildir. Bu yazıda postyapısalcı teorinin merceğinden, bienallerdeki metinsel anlatıların nasıl yeni bir gerçeklik kurucu mekanizma haline geldiğini inceliyorum. #art #medium
Bir dilek, bir yorum duymak için yazmıyorum bunları. Ya da öneriler için değil, öykülerimi neden yazıyorsam, köşe yazılarımı neden paylaşıyorsam o yüzden. Bildiğim en iyi şey yazmak çünkü.
Hala ufak bir ameliyata bile girmek için 3 ay oradan oraya sürüklenip bir de üstüne masadan kaldırılıp sonra yeniden tedavi edilip getirilmem gerekiyor. Bunları da bana bir şeyler sorun diye yazmadım. Sormayın hatta, arada böyle kendimi, içimi dökeyim yeter. Çünkü içini dökmekle açıklamak farklı.
Bilmiyorum ne olacak. Her zaman kalbim git dediğimde gittim zaten. Nerede duracağımı bilmeden gittim hem de. Yıllarca içine gömüldüğüm o koltuğu da verdim zaten birilerine, beni o da durduramayacak. Ama ne olacak bilmiyorum.
Hayat bana hep planlarımın tersini sundu.
Ve ben artık şunu öğrendim. Karmaşanın ortasında bile nefes alıyorsam aslında o kadar da benim için bir kaos yok demek ki.
Yani 7 yıl önce babam öldüğünde 1 ay öncesine kadar bile tatil planlamamaya başlamıştım ve 7 yıl sonra ilk kez bu kadar değişim rüzgarlarının olduğu planlamalara girdim ve yine olmadı :D Evrencim beni şaşırtmıyosun bebişim.
Sağlık sorunlarım zincirleme devam etti. Hala anlamaya çalışıyorum bana olanları. 2025 oldu ama ben, evliliğime tam adapte olamadım çünkü Rusya’ya tam taşınamadım ve hala bir göçebe gibi oradan oraya sürükleniyorum.