Emre Zülfikar
emre.thepraxis.com.tr
Emre Zülfikar
@emre.thepraxis.com.tr
170 followers 180 following 71 posts
Siyaset • Uluslararası İlişkiler • Medya • İletişim • Yazılım • Reklamcılık @ThePraxis https://thepraxis.com.tr
Posts Media Videos Starter Packs
Pinned
Herkes merAk ediyor neden Gündemle alakalı Birşeyler paylaşmadığımı 🙄 19 Mart sonrası hiçbir şey paylaşamamış olmamın sebebi bu metin 🤭
Hindistan ve Pakistan arasında bütün dünyayı endişelendirmesi gereken bir savaş başladı. Günyüzü yok bu nesle 😒
Direnen bir kuşağın en güler yüzlü-en iyi niyetli temsilcisi; bu ülkede yaşanan bütün trajikomik saçmalıkları bize nüktedan üslubuyla anlatan; demokrasi neferi, insan hakları savunucusu, yönetmen, güzel insan Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik. Ona olan saygı ve hayranlığımı anlatmaya kelimeler yetmez
Herkes merAk ediyor neden Gündemle alakalı Birşeyler paylaşmadığımı 🙄 19 Mart sonrası hiçbir şey paylaşamamış olmamın sebebi bu metin 🤭
Ben resim yarışmasında 3. olmuştum da hediye vermişlerdi bunu 🤗
Bu noktada elimizde Google gibi bir veri devinin ‘big data’sı olmasa bile düzinelerce yayın kuruluşunun trafiklerinde yaşanan dramatik kayıp; bu incelemeyi yapabilmem yetiyordu. Biz de Türkiye’de yayın yapan 46 dijital gazetenin teknik altyapısını inceledik ve bir dosya hazırladık
Ekim 2024 ve Ocak 2025’teki değişikliklerin; eleştirel haberlerin yoğunlukta olduğu alternatif yayın yapan dijital gazetelerle birlikte; mobil uyumlu olmayan, yavaş açılan ve teknik altyapısı yetersiz dijital gazetelerde etkili olduğunu gözlemliyoruz
Google’ın algoritmalarına insanların sadece değişiklik süreçlerinde minimum müdahale ettiğini; arama ve keşfet kısmına nelerin çıkacağına yapay zeka destekli algoritmanın kendi başına karar verdiğini biliyoruz.
Ancak yaptığım araştırmalar sonucu şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; bu sadece buz dağının görünen yüzü. Gazete Duvar’ın kapanması ile tartışmaya başlanan bu süreç, aslında çok daha korkunç bir gerçeği gün yüzüne çıkarıyor
Basının bu süreçte; “Google’ın algoritma değişikliğini” eleştirerek ve “bizim için böyle sonuçlar doğuran bir değişikliği yapamazlar” diyerek bizi sadece buz dağının görünen yüzündeki “trafik ve gelir kaybı” kısmındaki tartışmalara sürükledi
Yola çıkış noktam şurası oldu:
- basın organları Google tarafından kendilerine sansür uyguladığını iddia ediyor
- Google sözcüsü Danny Sullivan ise “kasıtlı bir sansür olmadığını ve olamayacağını” dile getiriyor ancak iddiaların sadece kasıt kısmını reddediyor - “olamaz” demiyor
Türkiye’de alternatif basının sansür iddiaları, Google’ın böyle bir sansür uygulamasının makul görülmemesi sebebiyle pek de ciddiye alınmamıştı. 17 yıllık bir dijital pazarlamacı olarak iddiaları araştırdığımda doğrudan değil ama dolaylı bir sansür olduğunu keşfettim
Başarısız olmaya çabalamak istemiyorsanız sık sık özeleştiri yapın ve kendinize karşı dürüst olun. Eğer kendinizi dışarıdan gözlemleyemiyorsanız; sizi birçok açıdan görebilen ancak genellikle bunlar hakkında yorum yapmayan insanlardan (onları cesaretlendirmeden) fikir alın.
Hayatınızda karşınıza çıkan her şeyin bir sebebi vardır. Sizi eleştiren, nasihatler veren toksik insanlara sürekli tahammül edin demiyorum; ama çok eleştiri alıyorsanız dönün bir özeleştiri yapın. Hayatta kimse başarısız olmak için çabalamaz ancak bütün başarısızlıklar da aynı çabaların sonucudur.
Bir iş ortağımız kontrolsüz büyümesi sonucu ettiği milyonlarca euro’luk zararı açıklarken "ama bir şey öğrendim; kontrolsüz güç güç değilmiş" demişti ☺️ Lastik reklamından öğrenilebilecek bir bilgi için sanki milyonlarca euro zarar etmeye gerek varmış gibi açıklayan anlamsız bir teselliydi 😁
Ölümcül Farkındalık; alt metinlerinde, döneminin açmazlarını çok güzel tasvir eden başarılı bir hikaye ve yapım olarak izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor…
Björn o “ideal” yaşamı sağlayabilmek ve kızıyla huzurlu vakitler geçirebilmek için bir çok engeli ortadan kaldırmak zorunda kalacaktır. Bu engelleri aşabilme çabası ise onu daha büyük tehlikeler, daha acımasız kararlar ve mide bulandırıcı işlerle uğraşmak zorunda bırakır…
Elbette terapinin kilit noktası Björn’ün kızı Emily ve babasının onunla geçireceği vakitlerin başkaları tarafından dokunulmaz olmasının sağlanmasıdır. İşte dizideki bütün çılgınlık buradan sonra başlar…
Terapideki her şey ve bütün öğretiler aslında çok basittir. Yarını boş ver, başkalarını, onların ne düşündüklerini, ne istediklerini; hareketlerinin ve davranışlarının onları kırıp kıramayacağını boş ver. Her zaman sakin kal. Sorunları değil onlarla nasıl baş edeceğini öğren…
Eşinin bu önerisinin ardından bir gün işteyken; aslında kimse tarafından saygı görmediğini, emeklerinin ve çabalarının kimse tarafından önemsemediğini, bütün bu her yere yetişme çabasına rağmen kimseyi memnun edemediğini fark eden Björn; terapiye gitme kararı alır.
Eşi Björn’den umudu çoktan kesmiş olan Katherina; Björn’ün kızları Emily için değişmesi gerektiğini söyleyip ona bir terapi önerir. Björn ise kendisine ayıracak 1 dakikası dahi olmadığı için; bu terapi fikrine olumsuz baktığını belirtir…
Katherina için ise durum hiç sürdürülebilir değil; o dışarıya çıkamayan, evinden bütün dünyayı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan, gün sonunda çocuğu için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan, kariyerini ve bütün sosyal yaşantısını bu mutlu olmadığı yaşam için heba etmiş öfkeli kadın.
Björn ise her gün mağaradan çıkıp jungleda avlanan bir vahşi gibi her gün işten evine geldiğinde; bir şeyleri çoktan kaçırmış olsa da; işiyle ilgili yaşanacak en küçük bir olumsuzluk onun için “ölüm” demek olduğundan; eve geldiğinde yaşadığı bütün olumsuzluklar onun için tolere edilebilir sıtmalar
Katherina; dört yaşındaki kızları için kariyerini feda etmiş ve evde kızıyla ilgileniyor. Björn evin geçimini sağlamak için daha çok çalışan ve kızının doğum doğum günlerini bile kaçıran bir baba. Björn’e “ilgisiz” diyemiyorum; ama çocuğa dair birçok yük Katherina’nın omuzlarında.