Ahmet Eryılmaz
banner
ahmeteryilmaz.bsky.social
Ahmet Eryılmaz
@ahmeteryilmaz.bsky.social
290 followers 99 following 4.5K posts
Posts Media Videos Starter Packs
Mizahı algılayamama bir zeka sorunu değil, bilişsel bir bariyer. Onlar için mizah tanımlanamayan obje.
Bi şey anlatırken karşınızdakinin ilgi ve kavrama seviyesi olduğu gibi gözbebeğinden okunabilir. Ne dediğinin önemi yok.

Bakışlar sabit ve boşsa kısa kesin.
Bir ev kadını kategorisi var, cahilliklerini görünce çığlık tablosu gibi oluyorum.

Mesela açılmış kutu süt dolapta günlerce bekliyor. Yumurta kabuğunu her yere değdiriyor. Kalmış 2-3 günlük pilavı ısıtıyor. Tavuk etini tutuyor, elini suyla yıkıyor.

O da sağlam ben de sağlamım. Kim hata yapıyor?
Yerel yemekleri damak tadınıza uyarlayacaksanız ona başka isim bulun.
Bugün geldiğim nokta: süper besin yok, her şey hem iyi hem kötü.

Çıkarsamam -> bil + çeşitlendir.
Şöyle bir tez var. Biz daha esas YZ’yı görmedik, ona daha zaman var. Şimdikiler çok başarılı birer browser. Nerde kendi kendine yoktan düşünen bir zeka, nerde doğru-yanlış verileri derleyen bir algoritma.
Mesajlaşma gibi mail’leşenler var. Mesela bir taraf sırf teşekkür ederim yazıyor, öteki rica ederim diyor. CC’dekilerin saçlar beyazlıyor.

Bi de konuşmadan rahatlayamayanlar var. 2 cümle söyleyecek, arıyor ulaşamıyor. Karşı aramada ona ulaşılmıyor. O gün akşama kadar boktan yere bir gerginlik.
Genellikle bir sanat filmini seyretmeden sinemalar.com ve mubi’den okurum. Oradaki film okumalarıyla tam ters düştüğümüz durumlar olur.

Ya bende fazla derin sanat anlamama hali var, ya onlar fazla entel mode on.
Yazının orijinali bi nevi sosyolojik analizdi. Sıcak konu. Ana ekseni, yeni zengin profiliydi.

Tasarruf bilincini harcamanın bütünleşik parçası sayıyorum🙂
Medyascope’dan alıntıdır: “Para harcamayı bilmek, bir nitelikli kültür inşasıdır”.
Karşınızdaki sizi, o anda kafasındaki gündemi veya size dair değer skoru kadar dinler. İş-özel fark etmez.

Onun için nasıl söylediğiniz çok da önemli değil, zamanlamanız önemli.
Ha ha ters köşeye böyle son dakika ayak içi açısıyla atılır😆
O zamanlamayla oynayamazsın fâni. Bir vakti var (kiminde hiç gelmez o ayrı). Spoiler vereyim, üstelik o zaman kendiliğinden ve daha zevkli oluyor.
Duygu.. benim arkadaş.. tanıştırayım
Odamda bi örümcek var. Ne ben ona, ne o bana elleşiyor. Du bakalım bunun sonu ona bi isim bulmaya kadar gider.
Anne babayı gerçek anlamanın zamanlaması çok gecikmeli. Genellikle onların gidişinden epeyi sonra.
Makyavel’in halkı nasıl bi şey diye düşündüm. Kaygılı, cahil ama kurnaz, bencil, fırsatçı, ilkesiz, bağnaz.

Bunları tek başlıkta topla deseler bir tek yere çıkıyor: Hayatta kalma refleksi.
Arkadaşlık engelleri yaş, cinsiyet, kültür falan değil, anlamların farklılığı. Yoksa ötekiler eğlenceli bile.
Burnout’ta ilk kaybedilen mizah duygusu (covid’deki koku kaybı gibi düşünün)😄👻
Vücudun aksayan yanları bi nevi zoraki dost. Askerde, yatılıda, işte falan da olur. Onunla hayatı daha zorlaştırmadan götüreceksin.
Akan suya bir şey bırakırsın ya, artık sorumluluk suyundur. Çocuklarımızın hayatı da öyle.
Tamamen tesadüf oldu valla bunu bulmam. Uzun zamandır karakterlerin bu kadar derinliği olduğu bir dizi seyretmemiştim. Olaylar önemli değil, ilişkiler/kişilikler başrolde.

Böyle şeyler niye çok az yaa.
Empati çok yanlış anlaşılıyor. Bu kadar saçma bir noktaya geleceği tahmin edilebilirdi. Yapılışı yemek tarifine indirgendi.

İnsanın içi istemezse şekil olur.
4 bölümlük bir mini dizi. Bi göz atayım neymiş bu diye başladım, iki gecede bitirdim, kaç gündür de bütün karakterler aklıma takılıyor.