Heinrich Böll Stiftung İstanbul
heinrichboelltr.bsky.social
Heinrich Böll Stiftung İstanbul
@heinrichboelltr.bsky.social
230 followers 53 following 130 posts
Heinrich Böll Stiftung Derneği İstanbul ofisi resmi hesabı. Alman Yeşiller'e yakın, uluslararası yeşil hereketin üyesi, bağımsız, sivil. tr.boell.org
Posts Media Videos Starter Packs
"Agroekoloji, endüstriyel gıda sistemine alternatifler önerdiği için gıda egemenliği mücadelesinin temel dayanaklarından. Temelinde köylüler ve küçük üreticilerin pratikleri yatıyor. Agroekolojinin şirketlerce ele geçirilmesi ve radikal potansiyelin seyreltilmesi, bir tehlike."
Boğaziçi Üniversitesi'nden İpek Ronay Gündüz, Heinrich Böll Stiftung için kaleme aldığı analizde, agroekolojiye farklı yaklaşımlar arasındaki bu ayrımları anlatıyor ve ekliyor:
🥕 Organik gıda, sadece yüksek gelir grubunun ulaşabileceği bir lüks tüketim ürünü mü?

Aslında olmak zorunda değil.Agroekolojiyi, yani ekolojik yöntemlerle tarım, aslında gezegenin geleceği ve gıda güvenliği için sistemik bir dönüşüm olarak görenler de var. ⬇️
Dahası fırtınalar, aşırı hava olaylarının tümü içinde en fazla hasara neden olanlar.

Bu yüzden merkezi hükmetlerden yerel yönetimlere, inşaat şirketlerinden sigorta sektörüne ve biz sıradan yurttaşlara herkesin bu yeni normale uyumlanması gerek.
Akdeniz ve Karadeniz'de tropik fırtınaların gücüne yaklaşan siklonlar gözleniyor.

1979 ile 2017 arasında en şiddetli sayılan üçüncü, dördüncü ve beşinci kategori fırtınaların oranı yüzde 32’den yüzde 40’a çıktı.
İklim değişikliği yüzünden fırtınalar daha sık görülüyor, daha fazla yağmur ve daha şiddetli rüzgârlarla geliyor, arkalarında daha fazla hasar bırakıyorlar.

Eski ajandalardaki fırtına zamanları da tutmuyor. Yazın ve güzün geldiklerinde, tarımsal kayıp kaçınılmaz oluyor.
Hazır fırtına sezonu açılmış, ilk siklon haberleri zaman tünellerine düşmeye başlamışken bir diyeceğimiz var: Kasırgavari fırtınalar yeni normallerimiz olabilir. Neden mi?
İklim krizinin yeni normali şiddetli sağanaklar, mevcut drenaj altyapısının kapasitesini kısa sürede zorluyor. Barajlar, su tutma ve toplama havzaları taşacak hale geliyor.
Üstelik sel felaketleri, bir gelişmekte olan ülke fenomeni olmaktan çıktı. Geçtiğimiz yıl İspanya’daki sel felaketinde 230’dan fazla kişi hayatını kaybetti.
Riski büyüten faktör elbette iklim değişikliği, ancak kentleşme, hatalı planlama ve tampon bölge eksikliği, kayıp ve hasarı büyütüyor.
Farkında mısınız? Bunaltıcı sıcak hava dalgalarının hemen ardından, şiddetli yağmur, dolu, taşkın ve seller geliyor.
Şık ile kırsal kalkınma girişiminde de bir aradaydık.

Şık’ı ödülden dolayı tebrik ediyor, uzun yıllar daha birlikte çalışabilmeyi diliyoruz. 🖤
Şık Toprak Atlası ve Pestisit Atlası yayınlarımızda da Türkiye ile ilgili bölümlerin editörlüğünü üstlendi. İki dönem ekoloji burs programımız Ecolarship'in jürisinde bulundu ve bursiyerlerle etkinliklerimize katıldı. ⏬

tr.boell.org/tr/2023/10/1...
Pestisit Atlası | Heinrich Böll Stiftung | Derneği Türkiye Temsilciliği
Tarımda kullanılan kullanılan zehirler hakkında gerçekler ve rakamlardan oluşan Pestisit Atlası'na buradan ulaşabilirsiniz.
tr.boell.org
Vefatının ardından kurulan @hrantdinkvakfi.bsky.social da
partnerlerimiz arasında.

Heinrich Böll Stiftung İstanbul Ofisi, Bülent Şık’ın gıda güvenliği ve adaleti üzerine pek çok çalışmasında yanındaydı. ⏬
Hrant Dink Ödülü, her yıl 15 Eylül tarihinde Agos gazetesi kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink anısına veriliyor.

15 Eylül, Dink’in doğum günü.

Dink, yaşamını yitirmeden önce Heinrich Böll Siftung’un düzenlediği ya da desteklediği pek çok projede yer almıştı. ⏬
🖤 Hrant Dink Ödülü’nün Türkiye’den bu yılki sahibi, gıda mühendisi, akademisyen, çevre ve insan hakları aktivisti, barış akademisyeni @bulentilgaz.bsky.social oldu.

Bülent Şık, Heinrich Böll Siftung İstanbul Ofisi’nin uzun yıllardır yakın çalıştığı bir dostu. ⏬
Yani o yaşam mücadelesinden çıkıp bir şekilde kıyıya varmayı başaran bir sığınmacı, avukata erişim bile yokken ve hiçbir açıklama yapılmaksızın derhal gözaltına alınmaya başladı.
Kulağa basit geliyor olabilir, ama bu hukuki bir hak arama yoluna başvurmanın kendinin yasaklanması demek.
Komşumuz Yunanistan Temmuz ayında şaşırtıcı olmasa da radikal bir karar aldı: Kuzey Afrika’dan deniz yoluyla gelenlerin sığınma başvurusunda bulunmasını yasakladı.
Küresel güneyi temsil kabiliyeti azımsanamaz. Ancak sanayileşmiş ülkelerin ayak diremeleri, geçen yıl Azerbaycan’da askıya alınan hedeflerle ilgili ümitleri sınıyor. ⬇️