Oysa çöp incelenmez, üzerinde tartışılmaz; dağıtılıp yayılmaz.
Çöp, doğruca çöpe atılır.
Bunların kuruntularını yayıp tartışmanın çöp poşetini salonun ortasına dökmekten farkı yok.
Bu aparatlar nereden gelirse gelsin yapılacak tek şey, isimlerini bile anmadan engeli basmak.

Menfaat ve kibirden ibaret çöpler, önlerine serilen kırmızı halılardan ilerleyerek o ya da bu kanaldan pisliklerini üzerimize boşaltmaya çalışıyorlar.
Üstelik çoğu zaman bu aparatların tek amacı, gündemi bulandırıp dağıtırken toplumun reflekslerini test etmek.

Son kullanma tarihi geçince eritilip bir alt kalitede paketlenerek tekrar rafa çıkan bozuk peynirler gibi her beş yılda bir paketi değiştirilip rafa konan aparatlar var.
Zehirli fantezileriniz, ucuz ve aldatıcı iyimserliğiniz kimseye lazım değil.
Tarihin çöplüğüne geri dönün.

Elektrik faturasında enerji bedeli, sadece % 19,1.
Vergi ve fonlar ise % 10.

Geri kalan yüzde 70,9, elektrik dağıtım şirketlerine akıyor.

Zamanında fazilet gibi anlatılan özelleştirme tablosu böyle.

"Alın terimiz holdinglere akarken"

Bugünkü yazı:
t24.com.tr/yazarlar/cig...

Bu bir kâbus.
Vergiyi teşvik, ihale vesairle kamudan zenginlere aktarmaya uğraşmaktansa doğrudan akış sağlamışlar.
"Bal tutan parmağını yalar"dan nerelere...

Yazdığın metin de edebiyatın gibi ısmarlama "Elif Shafak".
Sanat, hayatla bağını yitireni affetmez.
Çürümüş kelimelerinden yükselen küf bu yüzden.
O gençleri ağzına alabilecek son kişisin.

Ne çok insan geldi geçti hepsi korktu.
Korkanların çoğu menfaat umdu eğildi, azı doğruya tutunup dik durdu.
Çoğun çoğu unutuldu azın azı unutulmaz.
O yüzden yarın için istedikleri kadar korku salsınlar.
Vicdan kalbin hafızasıdır, gösterdiği yol belki zorlar ama insanı şaşırtmaz.

Bu dünyada hiçbir ceza korkusu ya da ödül beklentisi; doğruyu yalnız bırakmaya değmez.

Kavafis'in dediği gibi:
"Σα βγεις στον πηγαιμό για την Ιθάκη,
να εύχεσαι νάναι μακρύς ο δρόμος,
γεμάτος περιπέτειες, γεμάτος γνώσεις."
"Yolculuğa çıktığın vakit
İthaki'ye doğru,
Um ki uzun olsun yolun
maceralarla, anlayışla dolu."