İVME Hareketi'nin, Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangınına dair raporu yayında!

“Piyasanın Yıktığı Devlet, Aranan Adalet” başlıklı bu çalışma, felaketin ardındaki yapısal çöküşü ortaya koyuyor.

Raporu okumak için: www.ivmehareketi.com

Emperyalizme karşı bağımsızlık, sömürüye karşı eşitlik diyerek darağacına yürüdüler.
Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i astılar…
Ama fikirleri hâlâ yaşıyor.
Tam bağımsız Türkiye için mücadele sürüyor!

#6Mayıs1972
#üçfidandarağacında

Toplumsal adalet ve barış arayışında ömrünün farklı dönemlerinde "ölümden öte köy yok" diyerek sağlığını yitirmek uğruna bedel ödemiş, Gezi'de iş makinalarının önüne geçerek "Hayır" demenin değerini gözler önüne sermiş Sırrı Süreyya Önder'in tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Kent hakkı, sadece bir yerde yaşamak değil, o yerin geleceğini şekillendirmekte de söz sahibi olmaktır. Bugün Hataylılar, topraklarını kaybetmekle kalmıyor; aynı zamanda yaşam alanlarında karar verme hakkından da mahrum bırakılıyor. Bu, yeniden inşa değil, bir talan sürecidir.

Tüm bu haklar yok sayılıyor, yaşam alanları, topraklar gasp ediliyor.

Halkın rızası alınmadan, herhangi bir bedel ödenmeden insanların tapulu arazilerine el koyuluyor. Bu sadece mülkiyet hakkına değil, halkın yaşadığı topraklarda söz hakkına da yapılmış bir saldırıdır.

Manifesto ve ilkelerimiz ile uyumlu çalışmalarda bulunmak isteyen pek çok kişi destek verip katkı sunabilmekte.

Merhaba,

İVME bir siyasal hareket. İnternet sitemiz; görüş yazıları, açıklamalar, raporlar, röportajlar ve çeviriler ile demokratik sosyalizmi dünya ve Türkiye gerçekliğinde anlama çabasına dönük içeriklere sahip.

İki yıldır Hatay’ın her köşesinde, bugün de Samandağ ve Mağaracık’ta halkın toprağına, hayatına el konuluyor.

Deprem sonrası devletin görevi, insanları yaşatmak, barınma ve yaşam haklarını güvence altına almak olmalıydı. Ama bugün gördüğümüz tam tersidir.

14 yaşındaki Abdurahman, olması gereken okulda değil, bir geri dönüşüm fabrikasında çalışırken hayatını kaybetti.

Çocuk işçiliğine göz yuman düzen, iş güvenliği önlemlerini almayan patronlar ve denetlemeyen devlet; bu cinayetin ortaklarıdır.Bu bir kaza değil, suçtur!

Görsel: @mahirgra.bsky.social

Bugün o çalıştayda yer alan 6 isimden 5’i tutuklu, biri ev hapsinde yargılanıyor. Kentin geleceğini tartışan bu isimler şimdi çeşitli soruşturmalar kapsamında sanık sandalyesinde. Türkiye’de kent hakkını savunmanın bedeli ağır.

10 Ocak 2020’de İBB ve İstanbul Planlama Ajansı'nın düzenlediği Kanal İstanbul Çalıştayı, projeyi ekonomi, ekoloji ve toplumsal etkileriyle tartışmak için yapılmıştı. Açılışı Ekrem İmamoğlu ve Gürkan Akgün yapmıştı.

İlginç birkaç tesadüften bahsedelim. Son günlerde milyonlarca takipçili küresel sosyal medya hesaplarında Kanal İstanbul güzellemesi yapan videolar pompalanıyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi de bir "sorun" olarak sunulmaya başlanmış. Aşağıdaki haberdeki gibi gelişmeler olurken...

+++ bedenini ve düşüncesini denetim altına almayı amaçlıyor. Gündem yoğunluğunu fırsata çeviren bu otoriter girişimlere karşı sessiz kalmak, daha da derinleşecek bir baskı rejimine zemin hazırlamak demektir. Bedenimiz, kimliğimiz, haklarımız pazarlık konusu olamaz. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz.

Tıbbi bir kararı ideolojik zemine çekerek kadınları ve tüm bireyleri iktidarın makbul gördüğü yaşam biçimine zorlayan bu anlayış, yasalarla da tahkim edilmek isteniyor.

LGBTİ+’ları hedef göstererek başlatılan düzenleme yalnızca belirli grupları değil, herkesin yaşam tarzını +++

“Aile yılı” ilanıyla birlikte yaşamın her alanına müdahale eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bugün futbolcuların “doğal olan normal doğumdur” pankartıyla sahaya çıkarılması, bedenlerimiz üzerinde kurulan baskının geldiği noktayı açıkça gösteriyor.

İktidar, “genel ahlaka aykırı davranış” gibi muğlak ifadelerle toplumu denetlemeyi ve itaat ettirmeyi hedefleyen yeni bir yasa ile temel hak ve özgürlüklerimize yönelik baskıcı politikalarını genişletiyor.

#yahepberaberyahiçbirimiz

Türkiye’de eğitim politikaları yıllardır tutarsızlıklarla yürütülüyor. Sınav sistemleri, müfredat ve yönetim sık sık değişti. Fırsat eşitsizliği arttı. Bugün liseliler itiraz ediyor, ama sesleri bastırılmak isteniyor. Haklılar; neyin, neden olduğunu gayet iyi biliyorlar!

İmamoğlu’nun tutuklanması Trump’tan icazetle mi oldu?

İddialar çarpıcı, zamanlamalar dikkat çekici…

Gülhane'de olanlar, Timur Soykan ve Murat Ağırel için talep edilen tutuklama tedbiri... Hepsi rejimin bütün topluma vermek istediği tek bir mesajı gösteriyor: Demokrasi dönemi bitti, buyruk ve efendilik dönemi başladı. İtaat etmemiz istenen yeni bir rejim denemesi bu!

İmamoğlu’nun tutuklanması Trump’tan icazetle mi oldu?

İddialar çarpıcı, zamanlamalar dikkat çekici…

Bizi daha iyi tanımak isterseniz ➡️ www.ivmehareketi.com

Merhaba!

Tanışalım mı? Biz demokratik sosyalistleriz!
İVME; özgürlük, adalet ve dayanışma etrafında örgütlenen bir harekettir.
Kamucu, enternasyonalist, ekolojist ve feminist ilkelerle şekillenir.
Çoğulcudur; farklı kimliklere yönelik her türlü ayrımcılığa ve tahakküme karşı durur.