Sol Anahtarı
solanahtari.bsky.social
Sol Anahtarı
@solanahtari.bsky.social
1.4K followers 2.9K following 110 posts
Posts Media Videos Starter Packs
Reposted by Sol Anahtarı
#Konya

Özgür Özel: At Yalanı Dönüp Sayayım İnananı

#CHP #ErkenSeçim #SerbestBırak
Göz çıkıyor, ama sadece karakterin değil.

Seyirci de kendi gözüne bakmak zorunda kalıyor.

Ve işte o an anlaşılıyor:

Sinemada oturmak, sadece izlemek değildir. Bazen, görmek de suçtur.
🧠 Sonuç: Sinemanın suç ortaklığı

Anguish, izleyeni korkutmakla kalmıyor, onu şiddetin ortak faili hâline getiriyor. Bigas Luna, yalnızca şiddeti anlatmıyor; izleme ediminin kendisini de bir tür ahlaki sorumluluk alanına çekiyor.
Ses, görüntü, ritim; her şey hipnotik bir düzlemde seyrediyor. Spiral görseller ve tekrar eden komutlar, bizi de filmdeki karakterler gibi kontrol altına almaya çalışıyor.
Film, sinema salonunun karanlığında geçiyor, ama karanlık sadece ışık eksikliği değil - bir denetim eksikliği. Film ilerledikçe, sinema salonundaki karakterler panikliyor, bazıları koşarak dışarı çıkıyor. Bu sahneler, seyircinin gerçekliğini hedef alıyor.
🔪 Seyircinin Dehşeti: Salonun içinde dehşet başlıyor
İzleyici burada yalnızca gözlemci olmuyor, aynı zamanda olayların tetikleyicisi hâline geliyor. Kamera, perdeden çıkıp gözümüzün içine giriyor gibi davranıyor.
Film, Lacan’ın “bakış” teorisini sinema perdesine taşıyor:

Bakmak, pasif değil; tetikleyici bir eylem hâline geliyor.


🌀 Göz, Hipnoz ve Sinema: Bakış bir araç değil, bir silah

Annenin oğlunu hipnozla yönlendirmesi, göz toplama saplantısı ve spiral imgeler, sinemanın gözle kurduğu faşizan ilişkiyi öne çıkarıyor.
Bu yapı, izleyicinin güvenliğini altüst ediyor. Film, seyirciye sürekli şu soruları sorduruyor:

“Ben şu an hangi düzeydeyim? İzlediğim şey mi gerçek, yoksa ben de izleniyor muyum?”
Film, çok katmanlı bir anlatı kuruyor:

Film, körleşmiş bir göz doktoru olan John Pressman ve onu yönlendiren sapkın annesi Alice’in hikâyesi ile başlıyor.

Bu hikâyeyi, bir grup insan sinema salonunda izliyor.

Ancak o sinema salonunun içinde de gerçek bir katil dolaşıyor.
👁️ İç İçe Katmanlar: Film içinde film içinde film
Anguish, sadece bir korku filmi değil; aynı zamanda korku filmi izleme eyleminin kendisini korkunçlaştıran bir yapı. Bigas Luna, seyirciyi bir hikâyeye değil, hikâyenin izleyicisi olmaya maruz bırakıyor. Film, sinema salonunu hem bir hipnoz odası hem de bir şiddet aynası olarak konumluyor.
Anguish 1987 Angustia - Yönetmen: Bigas Luna

“Bakanın gözünden giren dehşet: Sinemanın hipnozla buluştuğu bir labirent.”
"Hiçbir tarih dilsiz değildir. Ne kadar yakarlarsa yaksınlar, ne kadar parçalarlarsa parçalasınlar, ne kadar yalan söylerlerse söylesinler, insanlık tarihi asla unutmaz."

Eduardo Galeano
Shine Your Eyes, aslında şunu sorar:
“Başkasını ararken kendin kaybolursan, kim seni bulur?”
🔄 Sonuç: Kayıp Sadece Fiziksel Değil
Amadi, kardeşini bulduğunda, asıl kaybın ne olduğunu anlarız: Onun yerine geçmiştir. Film, kardeşlik, özdeşleşme, özne olma gibi kavramları felsefi bir biçimde sorgular.
🌍 Göç ve Kökten Kopuş
Film, klasik göç anlatılarını tersyüz eder: Buradaki göç, bir kurtuluş değil; benliğin belirsizliğe sürüklendiği bir süreçtir. São Paulo, bir fırsatlar ülkesi değil; sessiz bir öz yitimi mekânıdır. Bu bağlamda film, post-kolonyal kimlik krizini dijital moderniteyle işler.
🧠 Dijital Gölgeler ve Şehir
Film, São Paulo’yu fiziksel bir mekân değil, bir dijital ve sembolik labirent olarak inşa eder. Ekranlar, kodlar, matematiksel metaforlar, simgeler — her şey gerçeğin yerini almış veri fragmanlarına dönüşmüştür. Amadi, bir iz sürücü değil; bir veri arkeoloğudur.
Nijeryalı müzisyen Amadi, kayıp kardeşinin izini sürmek için São Paulo’ya gelir; ancak karşılaştığı şey sadece bir adamın yokluğu değil, kimliğin parçalanmış yankılarıyla dolu bir şehirdir.
“Kardeşin peşinde kimliğin kaybı: Lagos’tan São Paulo’ya dijital bir varoluşun labirenti.”

Shine Your Eyes, yüzeyde bir kayıp kişi hikâyesi gibi görünse de, özünde göç, dijital çağda kimlik çözülmesi ve kardeşlik mitinin sorgulandığı çok katmanlı bir anlatı.
Shine Your Eyes (2020, Cidade Pássaro, Yönetmen: Matias Mariani)