Yunusturgud
banner
yunusturgud.bsky.social
Yunusturgud
@yunusturgud.bsky.social
990 followers 620 following 150 posts
“Hiçlik, varoluşun sınırıdır.” 🛠️ 📍İstanbul
Posts Media Videos Starter Packs
Pinned
İnsan sabredebilmeli, diyor Rilke. Çözemedikleriyle yüreğinde çabalamalı...
Kuşkusuz, Rilke’nin baktığı yerden ne gördüğünü ancak bize ifade ettiği ölçüde anlayabiliriz.
Öküz cekeceği yükü değil torbasına konulacak yemi düşünür onun için öküzdür
Zamanla insanlar kendi fikirlerini değil, toplumun onlara dayattığı duyguları savunmaya başladılar. Bu da bireyin hem kendinden hem de hakikatten uzaklaşmasına yol açtı.
Psikolojik olaraksa bu durum, bireyde bir tür öğrenilmiş çaresizlik yarattı. İnsan, eleştirel düşünmenin tehlikeli olduğunu, sessiz kalmanın ise güvenli olduğunu içselleştirdi. Milliyetçilik duygusu, kolektif bir kimliğe sığınma ihtiyacını karşılarken, bireysel düşünme yetisini bastırdı.
Farklı düşünen ya da eleştiren kişi, toplum dışına itilen hain ya da yabancı ilan edildi. Bu dışlama mekanizması, kolektif bir kimlik duygusu üzerinden bir tür psikolojik güvenlik alanı yarattı biz ve onlar ayrımıyla bireyin aidiyet ihtiyacı sömürüldü.
Gramsci’nin (rızanın inşası)dediği şeyle benzerlik taşır. Egemen ideoloji, eğitimden medyaya kadar her alanda yeniden üretilerek kitlelerin zihinlerine işlendi. İnsanlar kendilerini özgür sanırken aslında belirli bir düşünme biçiminin sınırları içine hapsedildiler.
İnsanlara düşünmeyi değil, hissetmeyi sorgulamayı değil, itaat etmeyi öğrettiler. Böylece milliyetçilik, bireyin aklını değil, duygularını yöneten bir ideoloji haline geldi Böylece milliyetçilik, bireyin aklını değil, duygularını yöneten bir ideoloji haline geldi
Ülkemde milliyetçilik adı altında halkı cahil bıraktılar çünkü bilgiyle güçlenmiş bireylerden değil, yönlendirilebilir kitlelerden korktular. Milliyetçilik, bir toplumsal kimlik bilincinden çok, duygusal bir manipülasyon aracına dönüştürüldü.
Sessizlik çökerken, bir çay soğuyor önümde. Lacan’ın dediği gibi, arzu hep eksik olandır. Belki de seni değil, eksikliğini bekliyorum. Çünkü umut yokluğun yankısıdır insan gelmeyene değil, gelmeyişin yankısına tutunur
Aslında mesele Allah’ın varlığı değil insanların yaratıp ona taktığı anlam. Zenginler ritüel ve itaatle oyalanırken fakirler umut arıyor. Din bir kapitalist düzenin meşrulaştırma aracına dönüşmüş her iki grup da kendi kafasındaki tanrıya tapıyor sadece.
Sigaramı yakıyorum, dumanı havaya bırakıyorum; kapitalist saçmalıklar içinde en gerçek şey bu.
Soğuk değilim, sadece simgesel düzeni fazla ciddiye almadım.İnsanların rol yaptığı, arzuların metalaştığı bir sahnede sıcak kalmak saçma geliyor. Herkes birilerinin onayında var olmaya çalışıyor,ben ise sessizliğimde kendi varlığımı duymayı tercih ettim.Çünkü sahne bittiğinde gerçek hep ayakta kalır
Ah canım arkadaşım seni hoş görmek ne güzel birşey 😊
Dostum sen arzulamayı yanlış yerden öğrenmişsin gibi 😌
İnsan arzuladığı şeyi değil, arzunun kendisini arzular.
Bir yaratanla bir yaratılan nasıl tartışabilir ?
Devam edersek gözümüzü başka yerde açarız ama etmezsek tadını çıkaracağız
Kurgu değil gerçek bu İzmir park AVM’nin açılmasını bekliyorum elbise alacağım…şuan ŞİŞMAN BAKERY &PATISSERIE de kahvaltıdayım çay içiyorum
İçtikçe kafam açıldı, bir anda ‘Haydi İzmir’e gidelim!’ diye sallamışım. Meğer içmeyen eleman bunu ciddi sanmış. Sonuç: Ben sabah ayıldım, gözümü açtım… İzmir’deyim. İstanbul’da sarhoş oldum, ayıldığımda şehir değiştirmişim. Daha ne diyeyim,biranın yanında çerez değil şehir değiştirmişiz!”
“Dün gece Adalar’da arkadaşlarla başladık, Kadıköy’de devam ettik. İçtikçe içtik, derken eve gidecek hâlim kalmadı. Ben de elemanları aradım, ‘gelin beni eve bırakın’ dedim. Onlar geldi, ben de rahatladım ya, dedim birkaç tane daha içeyim. İçtim…
Az önce bir haber okudum: İşsizlik fonunu işverene kullanmışlar.
Bence yorucu değil heyacanlıda oluyor uzaklaştı diye ama sonu gelmiyor 😂
İş o boyuta glmişse yanmışsın sen 😀😀😂😂
Malatya'nın bundan haberi yok