butcher’s crossing özellikle üçüncü kısmı çok çok iyi yazılmış bir kitap.

umarım orta yaş krizinde kaybolup kafayı kırmış birileri değil de eli yüzü düzgün biri çıkıp sinemaya uyarlar bir gün.

I will collect my favourite buildings of amsterdam school architecture under this post. because why not.

cambridge beşlisi hakkında yazılan her şeyi hala ilk günkü heyecanla okumanın adını koyamıyorum... engelsbergideas.com/notebook/the...

abd; demografisi zaten felaketin eşiğinde olan rusya’ya can suyu vererek avrupa üzerindeki kendi vesayetini tahkim etmeye çalışıyor da olabilir.

bunu, 10 yıl sonra pentagon’un el altından yazdırdığı bir ‘column’ olarak görmek istiyorsanız bilemem tabi.

gurmeymişim gibi davranmak istemiyorum ama iyi bir pad thai’nin ikamesi hakikaten zor

dag solstad’ın iki tane çok iyi kitabı, bir bavul dolusu da vasat ve kötü kitabı vardı. sadece o iki kitap için bile are üstat.

türkiye’nin a milli futbol takımına alman altyapı hocasını layık gören biri türk futbolunun marka değeri hakkında konuşmuş. mevzuya bak.

jd vance’in münih’teki performansı dikkat çekici. post trump döneminde 8 yıllık bir vance dönemi uluslararası düzeni kökünden değiştirir. muhtemelen kötü manada.

the suitcase, mad men’in en iyi 4-5 bölümü arasına girer hakikaten

son zamanlarda okumaktan en keyif aldığım yazarlardan biri. yatırım tavsiyesidir. www.thetimes.com/profile/char...

15 yıl önce twitter'a girmişim gibi hissettirdi ama artık o kadar genç hevesim yok, alıp bir köşeye koyalım bakalım.