Mazaai
banner
mazaaininki.bsky.social
Mazaai
@mazaaininki.bsky.social
Şarkı markı söylüyorum, bu da benim fikrim Hüsnü...
Ol sebepten bu kuşağın üyelerinde bir "sen bana böyle konuşamazsın" tribi var. Onlara bakıp "öğretmenimiz bizi döverdi" demek istiyorum. Ama onu da anlamaz, kıssadaki hisseyi almaz, dayak olumluyor, şiddet meşrulaştırıyorum zannederler. Dahası bu neye yarar onu da bilmiyorum.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Hele ki artık akılda tutma mecburiyetleri de bittiği için unuttukları şeyleri tekrar hatırlatmaya kalkarsanız bir de cahil yerine konup örselendiklerini, üstten bakılarak küçümsendiklerini düşünerek iyice agresifleşiyorlar.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Eğitilirken yüzleşmeleri gereken tüm teferruattan azat edilerek anlama mecburiyeti akılda tutmayla değiştirilen insanlar, karşılarında biraz derin cümleler kurulmaya başlandığı zaman bocalıyor ve öfkeleniyorlar...
August 10, 2025 at 7:18 PM
Bir şeyi onlara anlatmak için olabilecek en sade dili, en kısa cümleyi, en berrak yolu ve en kusursuz emsali seçmek zorunda olduğunuzu düşünüyorlar. Eğer onlara uygun konuşmuyorsanız anlaşmak taraftarı olmadığınızı varsayıyorlar. Diyalog için diyalektik gerektiğinin ekseriyetle farkında değiller.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Öğretmenlerdeki bu değişimin öğrencilerdeki tezahürü ise karşındakini anlama mecburiyeti ve arzusunun silinmesi yönünde oldu. Bugün bu 4+4+4 talebeleri yetişkin olarak aramızda, bazen bir iletişim hasebiyle karşımızdalar. Ama onlara göre eğer bir şeyi anlamıyorlarsa bu anlatanın kabahati...
August 10, 2025 at 7:18 PM
İşte bir bilgiyi arz edenin üslubu bu fontlar arasındaki fark gibidir. Beğenmeseniz de anlarsınız. Öğrenciye sınav kazandırma sorumluluğu ve dahi aynı dönem peyda olan dikkat süresi vesveseleri öğretmenlerin kendi fontlarındaki serifleri silmesine ve herkesin Arial ile yazmasına yol açtı.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Halbuki öğrenilecek olan şey zaten müsbet bir bilgi olduğunda üslubunuz -uçlara varmadıkça- bunu anlamanın önündeki engelden ziyade sadece bir kenar süsüdür. Bir cümle eğer ortak dilimizdeyse Comic Sans ile yazılsa da anlarsınız Times ile yazılsa da...
August 10, 2025 at 7:18 PM
Bir müddet sonra yaşanan siyasi kriz, eğitim sisteminin değiştirilmesine ve bütün okulların dershane gibi işlemesine evrildi. Bu yeni sistem, yeni öğretmenlerin de zincire katılmasıyla birlikte öğrencinin anlama mesuliyetini öğretmenin kendini anlatabilme mesuliyetine dönüştürdü.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Aynı zamanda bu karşılıklı bir sorumluluktu. Siz öğretmeni anlamakla yükümlüyken öğretmenin de sizi anlaması gerekiyordu. Doğal olarak bir noktadan sonra öğretmenler de bu yazılı olmayan anlaşılma sözleşmesini göz ardı ettiler.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Okulun zaten bir şeyi öğrenmeye gittiğimiz yer olması gerekirken meseleyi salt bir sınavı kazanmak ve diploma elde etmek olarak yorumlayan ebeveynler çocukları "okuldaki bazı anlaşılamaz şeyleri" öğrenmeleri için dershaneye yollamaya başladı. Binaenaleyh öğretmeni anlama mecburiyeti ortadan kalktı.
August 10, 2025 at 7:18 PM
Öğretmeni sevip sevmemek önemli değildi ama onu anlamakla mükelleftik. Bunun ne kadar önemli bir hayat dersi olduğunun farkında mısınız? Bazıları o zaman da değildi. Elbette burada bir açık görülmüştü ve dershane konsepti öne çıkarıldı. Bunun o zamanki bayraktarı kimdir hepiniz biliyorsunuz...
August 10, 2025 at 7:18 PM
Öğretmenler bize müfredatın gerektirdiği bir eğitimi sunarlarken bunu kendi üslup ve jargonlarıyla süslüyordu. Zira tümü şahsına münhasır kişilerdi. Böylece biz dersin konusunu takip etmenin yanında karşımızdaki kişinin anlattığını anlamayı becerebilmekle ilgili de bir hayat dersi almış oluyorduk...
August 10, 2025 at 7:18 PM
Ben müfredat, içerik ve öğrenimin ötesinde, eğitilme konseptinde dinlemek ve anlamakla ilgili büyük bir problem olduğunu düşünüyorum. Bizim neslimiz için de sistemin bazı çarpıklıkları vardı. Bunları görür, konuşurduk fakat bunlar daha çok öğretme tarafında kalan problemlerdi...
August 10, 2025 at 7:18 PM
Nasıl anlatırsam anlatayım zaten anlaşılmayacağı için bari kendi anlayacağım şekilde yazayım dedim.
July 20, 2025 at 1:40 PM