Melis Alphan
banner
melisalphan.bsky.social
Melis Alphan
@melisalphan.bsky.social
Gazeteci - yazar
Betonun çığlığına, tabelaların gürültüsüne sıkışmış bir hayatta nefes almaya çalışıyoruz. Çirkinliğin sıradanlaştığı şehirlerimizin yüzü yok, bir tek sesi var; o da gürültü.
April 11, 2025 at 5:46 AM
Yani estetiğin parayla, bütçeyle ilgisi yok.
Estetik, bir fikir, bir vizyon, bir saygı anlayışıdır. Peki şu fotoğrafa bakınca ne görüyoruz?
Ne fikir, ne vizyon, ne saygı. Gördüğümüz şu: Tabela alanları satılık, kaldırım kişisel mülk sayılıp kamusal alan yağmalanıyor.
Ne işlev tamam ne de ruh var.
April 11, 2025 at 5:46 AM
Japonya’da Tadao Ando’nun beton, ışık ve boşlukla kurduğu yalın dili, doğayla uyumlu ve kusurlardaki güzelliği yücelten bir sadeliğin ifadesi oldu. Hindistan’daki Chandigarh şehrinden Brezilya’daki kamusal mimariye daha çok örnek var.
April 11, 2025 at 5:45 AM
Estetiği refahın çocuğu sanıyoruz. Oysa alakası yok. Almanya’da I. Dünya Savaşı sonrası büyük yıkım yaşanırken doğan Bauhaus akımı, azla yetinerek güzeli yaratma anlayışının simgesiydi. Malzeme kıtlığına rağmen, oran, işlevsellik ve sadelikle bugünün mimarisine hala yön veren eserler üretildi.
April 11, 2025 at 5:44 AM
Bizde estetik, ihtiyaç hiyerarşisinin üst katında oturuyor; biz ise daha merdivenin kırık basamaklarında ‘geçinme’, ‘güvende olma’ gibi konularla uğraşıyoruz. Ki güvende değil çoğumuz; şehirlerimiz hem çirkin hem de afete dayanıksız.
April 11, 2025 at 5:43 AM
New age’ciler diyor ya? “Sen değişirsen dünya değişir.”
Bizdeki de o hesap…
Biz değişirsek ülke değişir, yoksa bi halt olmayacak.
April 10, 2025 at 4:34 AM
İşin en saçma yanı ise, herkesin birbirinden şikayet etmesi. “Toplum böyle, insanlar şöyle böyle” diye homurdanan 80 milyon kişi var ama kimse o ‘toplum’un parçası olduğunu düşünmüyor. Hep öteki yapıyor. Hep başkası saygısız, hep başkası duyarsız.
April 10, 2025 at 4:34 AM
Malzeme bu. İnşaatçısı değil sadece, hukukçusu da, siyasetçisi de, yöneticisi de bu toplumdan çıkıyor. Sonra dönüp onlardan mucize beklemek… Mars’a çıkalım ama yerçekimini burada bırakalım gibi bir şey.
April 10, 2025 at 4:33 AM
CHP’nin, cezaevine giren herkesi otomatik olarak siyaseten ödüllendirme yaklaşımını yeniden değerlendirmesi gerek. Bu kısır döngüde model şuna döndü: İktidar cezalandırır, CHP ödüllendirir. Ama kimse bu oyunun çocuğun hayatında neye mal olacağını düşünmüyor.
Siyaset refleks değil, öngörü ister.
April 8, 2025 at 6:31 AM