Strasbourg — Fransa Ulusal Meclisi, aşırı sağın sunduğu ve 1968 Fransız-Cezayir Anlaşmasının iptalini isteyen karar tasarısını, sağ ve merkez partilerin desteğiyle 30 Ekim’de kabul etti. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin, her yıl belirli günlerde partilerin sadece kendi gündemini öne çıkarabildiği ve “niş parlamenter” olarak adlandırılan oturumunda oylanan bu karar, bir aşırı sağ metninin ilk kez mecliste kabul edilmesi anlamına geliyor. Ulusal Birlik’in Grup Başkanvekili Marine Le Pen de bugünü partisi için ‘tarihi’ olarak nitelendirdi ve ilk kez partisinin sunduğu teklifin mecliste kabul edildiğinin altını çizdi. 27 Aralık 1968 tarihli Fransa-Cezayir anlaşması, Cezayirlilerin Fransa’ya giriş, ikamet ve çalışma koşullarını düzenliyor. Öte yandan hükümeti bu kararı hayata geçirme zorunluluğu yok. Ancak Başbakan Lecornu’nun anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemesi dikkat çekti. Siyasi ve tarihsel açıdan büyük tartışmalara yol açan bu gelişme, Fransa’nın sömürge geçmişiyle yüzleşme geleneğinin giderek zayıfladığını ortaya koyuyor. Tarihi rehin alma siyaseti Fransa Sömürge Tarihi Uzmanı Alain Ruscio, oylamanın arkasındaki tarihsel bağlamı basına şöyle özetledi: “Bu yönelim uzun süredir hazırlanıyordu. Sağ giderek radikalleşiyor ve bu çizgi özellikle Cezayir meselesi etrafında şekilleniyor. Bu, neo-sömürgeci bir hakimiyet arzusudur. Cezayir’in boyun eğmemesi, Fransız sağında derin bir hınç yaratıyor.” Ruscio’ya göre aşırı sağın öncülük ettiği bu hat, sömürge nostaljisi ve tarih inkarcılığı üzerine inşa ediliyor: “Cezayir Savaşı’nın yarası hâlâ kapanmadı. Göçmen ve İslam karşıtı söylemleriyle son yılların en etkili aşırı sağ figürlerinden Eric Zemmour’la ivme kazanan bu süreç, bugün Cumhuriyetçiler (LR) ve Macron cephesinin bir bölümüne kadar uzanıyor. Bu, tarihi rehin alma siyaseti. Müslümanlara ve Cezayir kökenlilere yönelik düşmanlığın bir parçası olarak görülmeli.” Mecliste RN, Cumhuriyetçiler ve Horizons yakınlaşması Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik (RN), uzun süredir parlamentoda göç ve cezalandırma odaklı gündemler öne sürüyordu. Bu kez, Cumhuriyetçiler (LR) ve Macron’un ittifakındaki Horizons partisinden gelen destek, aşırı sağ söylemin merkez ve geleneksel sağ tarafından normalleştiğini ortaya koydu. Aynı oturumda, “yasa dışı ikamet”e hapis cezasının geri getirilmesi önerisi de sağ blok tarafından desteklendi. Macron cephesinin bir kısmının da bu yaklaşıma sıcak bakması, hükümet içindeki çelişkileri derinleştiriyor. Medya ve arşivler üzerindeki baskı Siyasetteki bu geri adım, medya ve devlet kurumlarında da kendini gösteriyor. Mart 2024’te Fransa 5 kanalının, Cezayir Savaşı’nda kimyasal silah kullanımını konu alan belgeseli yayından kaldırması büyük tepki toplamıştı. Belgeselin tarihçi araştırmacılarından Christophe Lafaye, durumu şöyle yorumlamıştı: “Bu, siyasi bir Engel. Cezayir’de kimyasal silah kullanımına dair arşivlere erişim yıllardır engelleniyor. Savunma Bakanlığı, tarihçilerin taleplerini sürekli geri çeviriyor.” Belgeselin kaldırılması, Fransa’nın sömürge suçları konusunda resmi inkar politikasının devamı olarak görüldü. Fransa’da Cezayir meselesinin yeniden milliyetçi ve ırkçı dalganın merkezine oturması tesadüf değil. Başörtüsü yasakları, göçmen karşıtı politikalar, Filistin dayanışmasına yönelik baskılar ve kurduğu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakı temmuz seçimlerinden birinci olarak çıkan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisinin “yabancıların partisi” olarak damgalanması, aynı siyasi hattın parçaları. Tarihle yüzleşmeyenler onu tekrar üretir Fransa’da sağ ve aşırı sağın oylamayla somutlaşan ittifakıyla birlikte, sömürge tarihi yeniden örtbas ediliyor. Arşivler kapatılıyor, belgeseller sansürleniyor ve eleştirenler susturulmaya çalışılıyor. Cezayir’in bağımsızlığı hâlâ geniş kesimlerce “kaybedilmiş bir egemenlik” olarak görülüyor. De Gaulle’ün “hüzün kutusu” olarak nitelendirdiği Fransa-Cezayir ilişkisinin yarası, bugün yeniden kanatılıyor. Ancak bu sefer, yarayı sarmaya çalışanlar değil, onu derinleştirenler daha güçlü görünüyor.

Fransa’da tüketici fiyatlarındaki artış ekim ayında yıllık bazda %1 seviyesine gerileyerek son aylarda gözlenen düşük enflasyon eğilimini sürdürdü. Enerji fiyatlarındaki düşük ile gıda ürünlerindeki y...

Ulusal basındaki haberlere göre, müze soygunuyla ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Soygunla ilgili bu hafta gözaltına alınan 5 şüpheli hakim karşısına çıkarıldı. 3 kişi serbest bırakılırken, aralarında 38 yaşındaki bir kadının da olduğu diğer 2 şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. FRANSA'YI KARIŞTIRAN LOUVRE SOYGUNUNDA TUTUKLU SAYISI 3'E YÜKSELDİ Hakkında organize hırsızlık suçuna iştirak etmek ve suç örgütü kurmaktan soruşturma açılan 38 yaşındaki kadın tutuklandı. Fransa'da bu hafta müze soygunuyla bağlantılı olarak 2 kişi daha tutuklanmıştı. Böylelikle müze soygunuyla ilgili tutuklananların sayısı 3'e yükselmiş oldu. TARİHİ ESERLER ÇALINMIŞTI Paris'te her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlayan ve yaklaşık 35 bin eserin sergilendiği dünyaca ünlü Louvre Müzesi'ne, 19 Ekim sabahı soygun yapılmıştı. Soygunda, Kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Apollo Galerisi olarak adlandırılan bölümden "paha biçilemez" değerde 9 eser çalınmış, hırsızların kaçarken düşürdüğü değerlendirilen 3. Napolyon'un eşi İmparatoriçe Eugenie'e ait taç ise daha sonra hasarlı halde müzenin dışında bulunmuştu. Tarihi değeri olan 8 mücevherle kaçan 4 hırsızın yaptığı soygun 7 dakika sürmüştü. Sayıştayın hazırladığı ön raporda, müzeye güvenlik standartlarına uygun teknik donanımların sağlanmasında "sürekli" ve "önemli oranda" gecikmelerin yaşandığı ve bu durumun güvenlik açığı yarattığı belirtilmişti. Louvre Müzesi Müdürü Laurence Des Cars, soygun nedeniyle 22 Ekim'de Senato Kültür Komisyonunda ifade vermişti. Soygundaki "sorumluluğunu kabul ettiğini" belirten Des Cars, Kültür Bakanı Rachida Dati'ye istifasını sunduğunu ancak istifasının reddedildiğini açıklamıştı. Soygunun ardından Louvre Müzesi'nde sergilenen birtakım mücevherler, ulusal merkez bankası Fransa Bankasına taşınmıştı. Louvre Müzesi'nden tarihi eserlerin çalındığı soygunla bağlantılı olarak 2 kişi 29 Ekim'de tutuklanırken, aynı gün 5 şüpheli daha gözaltına alınmıştı. Müzeden çalınan eserlerin maddi değerinin 88 milyon avro olduğu değerlendiriliyor. Kaynak: HABER7.COM #ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews

Paris’teki Louvre Müzesi soygunu kapsamında 1 kişi daha tutuklandı. Müzeden çalınan eserlerin maddi değeri yaklaşık 88 milyon avro olarak değerlendiriliyor.

Paris’e yakın Bobigny kentinin Adliye Sarayı’nın nezarethanesinde tutulan 26 yaşındaki genç bir kadına cinsel saldırıda bulundukları iddiasıyla iki polis memuru görevden alındı. Gözaltına alınan polis...

Fransız sinemasının uluslararası alanda tanınan isimlerinden, kökleri Türkiye’ye uzanan usta oyuncu Tchéky Karyo, 31 Ekim Cuma günü 72 yaşında hayatını kaybetti. Ailesi tarafından yapılan açıklamada, ...

Fransa’da 1 Kasım’dan İtibaren Yürürlüğe Girecek Değişiklikler, Haber ve son dakika güncel gelişmeler, spor ve ekonomi haberleri, dünyadan haberler. Fransa'nin güvenilir haber kaynağı FRANSA POSTASI H...

Fransa’nın resmi raporu: 2024 yılında 107 kadın, evli olduğu ya da boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Kadın cinayetleri bir yılda %11 arttı.

Fransa'da yaklaşık 30 avukat, Adalet Bakanı Gerald Darmanin hakkında, tutuklu eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'i cezaevinde ziyaret ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet Adalet Mahkemesine (CJR) şikayette bulundu. Adalet Bakanı Darmanin, ziyaretin yargı bağımsızlığını zedeleyebileceği yönünde savcılıktan gelen uyarıya rağmen 70 yaşındaki Sarkozy'i, Çarşamba günü Paris'teki La Sante Cezaevi'nde ziyaret etmişti. AFP'ye konuşan bir kaynağa göre, Darmanin ziyareti cezaevi müdürünün de bulunduğu ortamda gerçekleştirdi ve ziyarette Sarkozy'nin güvenlik koşulları görüşüldü

Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, “Libya davası” kapsamında cezaevinde bulunan eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’yi ziyaret ettiği için hakkında suç duyurusu yapıldı. Yaklaşık 30 avukat, ziyareti...

Fransa’da geçtiğimiz yıl 912 evsiz sokaklarda yaşamını kaybetti. Bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 16 oranında artış kaydetti.

Fransa’nın Lyon kentinde değerli madenlerin işlendiği bir rafineriye patlayıcılarla soygun düzenlendi. Hızla olay yerine intikal ettirilen polis ekipleri, 6 soyguncuyu altın külçelerle birlikte ele ge...

Macron, bu ay başında, ülkenin giderek ağırlaşan siyasi krizinden sorumlu tutulduğu yönündeki suçlamalara rağmen azil girişiminden kıl payı kurtulmuştu. Cumhurbaşkanı, 2024’te Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ittifakının yenilgiye uğraması üzerine Ulusal Meclis’i feshetme kararı almış, ancak bu hamle büyük ölçüde geri tepmişti. TRT Haber'in Russian Today'den aktardığı habere göre, seçimler sonucunda ortaya çıkan askıda parlamento tablosu, yasama sürecini neredeyse durma noktasına getirdi. HÜKÜMETTE İSTİFA ZİNCİRİ Macron’un 2017’de göreve gelmesinden bu yana yedinci başbakanı da istifa etti. Bu isimler arasında Edouard Philippe (Temmuz 2020), Jean Castex (Nisan 2022), Elisabeth Borne (Ocak 2024), Gabriel Attal (Temmuz 2024), Michel Barnier (Aralık 2024) ve Francois Bayrou (Eylül 2025) bulunuyor. Mevcut başbakan Sebastien Lecornu, ekim ayında bütçe yasası üzerindeki meclis bölünmesi nedeniyle istifa etmiş, ardından Macron tarafından yeniden göreve getirilmişti. HOLLANDE İLE AYNI SEVİYEDE Verian Group tarafından bin kişiyle yapılan ankete göre Macron’un yüzde 11’lik onay oranı, 2016 sonunda aynı seviyelere düşen eski Cumhurbaşkanı Francois Hollande ile eşit. Böylece Macron, 1970’lerden bu yana ölçülen anketlerde Fransa’nın en az destek gören iki liderinden biri oldu. Ocak 2025’te memnuniyet oranı yüzde 21’e kadar gerileyen Macron’un, geçtiğimiz ay yapılan ankette bu oran yüzde 15’e düşmüştü. Katılımcıların yüzde 80’i ise kendisine güven duymadığını belirtmişti. EKONOMİK ENDİŞELER BÜYÜYOR Macron’un desteğindeki düşüş, Fransa’nın artan kamu borcu, bütçe açığı ve son dönemde kredi kuruluşlarının ülkenin not görünümünü düşürmesiyle daha da hızlandı. Uzmanlara göre, yaklaşan ekonomik ve siyasi kriz, cumhurbaşkanının ikinci döneminin sonuna kadar devam edecek görünüyor. Kaynak: HABER7.COM #ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews

Fransa’nın Lyon şehrinde başta altın olmak üzere değerli metallerin işlendiği rafineri soyuldu. Failler polis kovalamacasının ardından yakalandı.