Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasını resmen başlattı: "Sana söz, yine baharlar gelecek" Marketing Türkiye Pazarlama, reklam ve dijital dünyadan haberler

fatih altaylı ,yılmaz tunç ,ifade özgürlüğü ,gazetecilik ,cumhurbaşkanına hakaret

leman karikatürü ,özgür özel  ,ekrem imamoğlu ,ifade özgürlüğü ,dini duyarlılık ,gazze ,toplumsal tepki

Gezi Parkı eylemlerini organize etmekle suçlanan menajer Ayşe Barım, bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı.

İsveç'in Örebro kentindeki bir halk eğitim merkezine yönelik düzenlenen saldırı detaylarının İsveç yönetimi tarafından gizlenmesi tartışma konusu oldu. Uzmanlar aynı şey Türkiye’de yaşansa “ifade özgürlüğü” naraları atılırdı söylemlerine yer verdi.…

Galatasaray Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Futbol Disiplin Talimatı'nın 38. maddesine ilişkin olarak Kamu Denetçiliği Kurumu'nun (KDK) verdiği tavsiye kararına dikkat çekerek, futbolun ifade özgürlüğü açısından daha adil ve öngörülebilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirtti. Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, TFF Yönetim Kurulu’nun 16 Ocak’ta Disiplin Talimatı'nın "Sportmenliğe Aykırı Açıklamalar" başlıklı 38. maddesini "Futbolun İtibarını Zedelemeye Yönelik Açıklamalar" olarak değiştirdiği hatırlatıldı. Açıklamada, yapılan değişiklikle birlikte birçok kulüp başkanı ve yöneticisinin "ifade özgürlüğü" kapsamındaki açıklamaları nedeniyle disipline sevk edilerek hukuka aykırı cezalarla karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Galatasaray Kulübü'nün bu düzenlemenin değiştirilmesi için TFF'ye çeşitli başvurular yaptığı ancak sonuç alınamaması üzerine konunun Kamu Denetçiliği Kurumu'na taşındığı belirtildi. KDK'nın 26 Eylül tarihli "2025/11995-S.25.17050" sayılı tavsiye kararında, söz konusu maddenin mevcut haliyle hukuki güvenlik, belirlilik ve ölçülülük ilkeleriyle bağdaşmadığı, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüne ilişkin hükümleriyle uyumlu olmadığı yönünde değerlendirmede bulunduğu aktarıldı. Kurulun, maddenin açık, öngörülebilir ve orantılı yaptırımlarla yeniden düzenlenmesi konusunda TFF'ye tavsiyede bulunduğu belirtilerek, "Futbolun marka değerine zarar verme", "kurumsal itibarın zedelenmesi" gibi ifadelerin muğlak ve soyut kavramlar olduğu, bu durumun keyfî uygulamalara ve ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etkiye yol açabileceği vurgulandı. KDK'nın kararında ayrıca, para cezaları ve hak mahrumiyeti yaptırımlarının ağırlığı ile tekrara bağlı artış hükümlerinin orantısız bulunduğu, eleştiri mahiyetindeki açıklamaların dahi cezalandırılabildiğine dikkat çekildi. 6328 sayılı Kanun uyarınca, TFF'nin tavsiye kararına ilişkin cevabını 30 gün içinde KDK'ya bildirmesi gerektiği, kararın TFF Başkanlığı'na icra için; Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı'na ise bilgi için tebliğ edildiği kaydedildi. Galatasaray açıklamasında, "Verdiğimiz bu mücadelenin, futbolun daha adil, özgür ve öngörülebilir bir ortamda yönetilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Amacımız kimseyi hedef almak değildir; futbolu konuşulabilir, tartışılabilir ve gelişmeye açık bir alan haline getirmektir." ifadelerine yer verildi. Kulüp, futbolun ortak değerlerini koruma ve geliştirme yönündeki çabalarının süreceğini de duyurdu. Kaynak: HABER7.COM #ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews

Gazeteci Timur Soykan’a ilişkin, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamas...

Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümesya Öztürk, Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle, 25 Mart'ta gözaltına alınmıştı. VİZE İPTALİNA KARŞI ÖZTÜRK'ÜN BAŞVURUSU İNCELENECEK Louisiana eyaletindeki göçmenlik mahkemesi, öğrenci vizesinin iptaline karşı Öztürk'ün başvurusunu inceleyecek. Dışişleri ve İç Güvenlik Bakanlıkları, Öztürk'ün üniversite eylemlerine katıldığı ya da Yahudi karşıtı eylemde bulunduğuna dair kanıt sunamadı. ABD Anayasası'nın Birinci Ek Maddesi ifade özgürlüğünü güvence altına alıyor. Bu sebeple, sadece Filistin'e destek veren bir makaleyi imzalayan Rümeysa Öztürk'ün vizesinin iptalinin yasalara aykırı olduğu görüşü hukukçularda ağırlık kazanıyor. ÖZTÜRK'ÜN GÖZALTINA ALINMASI SKANDALI Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesinde doktora yapan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı arkadaşlarıyla iftara giderken yüzleri maskeli 6 Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlisi tarafından gözaltına alınmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Rubio, "Hamas destekçisi" ve (İsrail karşıtı) "deliler" olarak nitelediği 300'den fazla yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini belirtmişti. ABD'de federal yargıç, ICE görevlilerince gözaltına alınan Türk öğrenci Öztürk'ün sınır dışı edilmesine karşı durdurma kararı almıştı. Massachusetts Bölge Yargıcı Denise Casper, 4 Nisan Cuma geç saatlerde avukatların dilekçelerini incelemesinin ardından hazırladığı raporda, Louisiana'da tutulan Öztürk'ün yargılanmasının Vermont eyaletinde yapılmasının uygun olduğunu belirtmişti. Casper, kararına gerekçe olarak Öztürk'ün avukatlarının 25 Mart gecesi mahkemeye dilekçe sunduğu saatlerde Türk öğrencinin ICE görevlileri tarafından Vermont'ta tutulması ve henüz Louisiana'ya transfer edilmemiş olmasını göstermişti.#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews

Tunç, sosyal medya hesabından, gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı. Bakan Tunç, bir sosyal medya yayınında, "ömür boyu başkanlık" şeklindeki, tamamen uydurulan asılsız bir iddia üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "diktatör" iftirasında bulunulmasının, tarihi gerçeklikten uzak, yalan ve yanlış örneklerle hakaret ve şiddet çağrısı içeren bir kara propaganda yapılmasının kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirtti. Hakaret ve tehdidin hiçbir demokratik hukuk düzeninde düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Tunç, şunları kaydetti: "İfade özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu düzenini, milletimizin değerlerini ve devletin anayasal kurumlarını hedef alan saldırıların bahanesi olamaz. Hukuk Devleti ilkesinin gereği olarak hiç kimse, Cumhurbaşkanımıza yönelik diktatörlük gibi çirkin ve yakışıksız ifadelerle hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunma hakkına sahip değildir. Tehdit ve hakaret, gazetecilik perdesi arkasına saklanarak meşrulaştırılamaz. Soruşturmayı yürüten savcılık, Anayasa'dan ve kanunlardan aldığı yetkiyle, kişi ve unvan ayrımı gözetmeksizin görevini ifa etmektedir. Hiçbir makam ya da kişi, yargıya talimat veremez. Unutulmamalıdır ki demokratik toplumlarda eleştiri ile suç arasındaki sınır nettir. Hukukun çizdiği bu sınır aşıldığında, gerekli adlî mekanizmaların devreye girmesinden rahatsız olunmamalıdır." Kaynak: HABER7.COM#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews