Çağlar Koç
banner
caglarkoc.bsky.social
Çağlar Koç
@caglarkoc.bsky.social
240 followers 390 following 140 posts
Assistant Professor of Philosophy. Ailurophile. External Associate Researcher at Husserl Archives – Paris (ENS/CNRS) https://topkapi.academia.edu/ÇağlarKoç
Posts Media Videos Starter Packs
Değerleri idrak ederiz ve idrak ettiğimiz değerler bizi belli bir şekilde güdüler. Bu güdülenme bizdeki iştahın (appetitus) bir kalıba girip bizi eyleme sevk etmesi demektir.
Bugün hâlâ bilinci bu yönde indirgemeye çalışan çağdaş yaklaşımlar mevcut. Mesela temsilcilik. Bu yaklaşım en az geçmişte Aristotelesçiliğin olduğu kadar popüler günümüzde. Bilinci ayrı başına - bunu yapmak ille de bilinci tözleştirmek anlamına gelmiyor elbette - ele almaya son vermeyi amaçlıyor./2
Zannediyorum ki İlkçağda ve Ortaçağda bizim bugün bilinç dediğimiz şey tam olarak kavramsal bir formülasyona sahip değildi. Aristotelesçi gelenek bilinci kavramsallaştıramadı, çünkü bugünkü terimlerle onu içeriklerinin girdiği biçimlerden başka birşey olarak görmüyordu./1
Bir insanı dost veya düşman olarak idrak etmek, bir gıdanın faydalı veya zararlı olduğunu zannetmek, bir şeyin iyi veya kötü olduğu yönünde bir değerlendirme gerçekleştirmek, tüm bunlar vehim nevindendir ve hepsi de tüm zanlarımız gibi yanılgıya açıktır./4
Ancak tehlikenin ta kendisi onu sahneye koyan duyusal belirtilerin toplamına indirgenemez şekilde idrak edilir. Bu idrak duyusal değil, vehim kipindedir. Kurdun tehlikeli olması, bir gülün kırmızı olması gibi duyusal bir form olarak gülde taşınmaz, aksine bir mânâ biçiminde koyunca vehmedilir./3
Mesela duyuda verilen ve dış nesnelere ait olan formun yanı sıra mânânın (intentio'nun) deneyimde ortaya çıkışı bir vehim tarzındadır. İbn Sina'nın (ve onu izleyen Aquinolu Tomasso'nun örneğiyle) koyun kurdu algılar, bu algı unun tehlike vehmine kapılması için gerekçe sağlar./2
Değer bilinci - başka deyişle bir şeyi değerleyici bilinç edimi - Ortaçağda "vehim" (estimatio) dedikleri zihin kudretinin bir kipidir. Tüm vehimlerin ortak özelliği duyusal bilinçte temellendikleri halde duyularımızla algılanmayan bir düşünce veya zannın deneyimdeki karşılıkları olmalarıdır./1
Aldığı değerlendirme notları yüksek olmasa da yavaşlığı ve dramatik yapısıyla Invasion dizisi bence güzel bir bilim kurgu.
Years later, I'm listening to Supersilent again, and it feels good.
Feuerbach "Tanrı insanları sever" demenin geçerli olabilmesinin tek koşulunun Tanrının da insan olarak vücut bulmuş, insanca yaşamı bizzat deneyimlemiş olmasına bağlı olduğuna inanır./2
Feuerbach'a göre sevgi sevenler arasında türce aynılığı gerektirir: "Bir insanı onu insan olarak sevmeden, onun sevdiği gibi sevmeden sevebilir miyim? Diğer türlü sevgi kötü bir kavram olmaz mı?" Buradan Tanrının Hristiyanlıkta İsa kanalıyla neden bedenlenmiş olduğuna ilişkin bir argüman doğar./1
Yaklaşık 15 yıl önce Anadolu Üniversitesinde yarı zamanlı ders verirken öğrencim olan İlker Artıran Pinhan Yayınlarına bir Max Scheler kitabı çevirmiş. Kitabın adı "Metafizik ve Epistemoloji". İlker sanat ve edebiyatla meşgul olan başarılı bir öğrenciydi. Umarım iyi çevirmiştir.
Ancak insan belli aralıklarla aklına düşse de benimsemediği düşünceleri sahiplenmeye birdenbire karar verir de önceki davranışlarına ters düşen bir yönü tutarsa ne olur? Evet, bu gayet mümkün. Bu durum bir iç tutarsızlığa işarettir ve kişinin kendine hiç de hakim olamadığını gösterir./3
Kabul, benimsemediğimiz diğer düşünceler de tekrar ve tekrar zihnimizde belirebilir, ara ara bilincimizi meşgul edebilirler. Ama eğer onlar karşısındaki tutumumuz benimseyici değilse, gene de onlardan sorumlu değilizdir./2
İnsanın aklından hızlıca geçiveren ve kimi zaman birbirleriyle çatışacak denli çeşitli olan düşünceler henüz ne düşündüğümüzü belirlemiş olmazlar. Hakimiyet kurduğu ve benimseyip takip ettiği düşüncelerden sorumludur bir tek düşünen kişi./1
Doğrulukla ilgilenen mantık türü olarak deneyimin transandantal mantığı hem Kant'çı gelenekte hem de Husserl'ci gelenekte kıymetli bir yer edindi. Böylelikle transandantal felsefe biçimleri "doğruluk", "mantık" ve "deneyim" terimlerini birbirlerine özsel olarak bağlamaya imkan tanıdı./3
Esasen Kant'tan beri bilmekteyiz ki mantık sadece böyle tarif edilmiyor. Doğruluk mantığı diye bir mantık da var; diğer adıyla deneyimin mantığı. Formel mantık "genel" diye nitelenirken, deneyimin mantığı "transandantal" diye nitelenir./2
Formel ve içeriksiz bir disiplin olduğu ölçüde mantığın ilgilendiği doğruluk değildir. Sadece formel olmayan ve içerikli bir mantık için doğruluk bir araştırma konusudur. Peki böyle bir mantık ne ölçüde mantık diye adlandırılabilir? Mantık tam da formelliği ve içeriksizliğiyle tarif edilmez mi?/1
Reposted by Çağlar Koç
Reposted by Çağlar Koç
New theory: Categorization is Baked Into the Brain
Categorization is not a late stage of sensory processing but a core computation that begins at the earliest stages, occurring throughout the cortex as predictive feedback shapes feedforward processing.
doi.org/10.31234/osf...
#neuroscience
OSF
doi.org