Sınıf Bilinci
@sinifbilinci.bsky.social
2.6K followers 2.1K following 280 posts
Sömürü çarkında, makinenin bir parçası olan işçiler; bir sınıf olarak sömürüye karşı durduklarında, özgürlüğe ilk adımı atarlar.
Posts Media Videos Starter Packs
sinifbilinci.bsky.social
"Yapılan araştırmalar, satılan suyun maliyetinin toplam fiyat içindeki payının yalnızca yüzde 1 ila yüzde 3 arasında değiştiğini ortaya koyuyor."

Doğanın bedavadan sunduğu doğal kaynaklar, sermayenin elinde kâr aracına dönüşüyor.
ekonomimcom.bsky.social
📍 Damacana su lüks oldu! Zam oranı kirayı solladı

www.ekonomim.com/ekonomi/dama...
Reposted by Sınıf Bilinci
azizcelik.bsky.social
Asgari ücrette başka bir yol mümkün!

Asgari ücret süreci, Türk-İş’in Komisyondan çekilme kararıyla çıkmaza girdi.

Asgari ücret tespitinin demokratik ve toplu pazarlıkla bağlantılı bir sürece dönüşmesi mümkün.

Model önerimin ayrıntıları @birgun.net yazımda

www.birgun.net/makale/asgar...
Asgari ücrette başka bir yol!
2026 asgari ücretini belirleme süreci, Türk-İş’in komisyondan çekilme kararıyla daha başlamadan çıkmaza girdi. Yıllardır hükümet ve işveren bloğunun kararlarıyla şekillenen süreç, milyonların kaderini...
www.birgun.net
sinifbilinci.bsky.social
Günün çağrışımı:
"kapitalist tarımdaki her gelişme, yalnızca emekçiyi soyma sanatı değil, toprağı soyma sanatında da bir ilerlemedir; belli bir zaman için toprağın verimliliğin artırılmasındaki her ilerleme, aynı zamanda, bu sonsuz verimlilik kaynağının mahvedilmesine doğru bir ilerlemedir." Marx
sinifbilinci.bsky.social
Kadraj: "10 Ekim'i unutmayacağız!"
sinifbilinci.bsky.social
İSİG Eylül Raporu: "Eylül ayında en az 206, yılın ilk dokuz ayında en az 1566 işçi hayatını kaybetti"
sinifbilinci.bsky.social
“Otuz yıl tarlada çalıştım ama bir gün bile sigortam yapılmadı. Sigortamız olsaydı çoktan emekli olmuştum. Tarım işçisinin hiçbir güvencesi yok. Yalnızca çalış, çalış, çalış…"
evrensel.net
‘Biz olmazsak hayat durur’

Çukurova’da mevsimlik Gıda enflasyonunun yüzde 36’yı aştığı bu dönemde, insanca yaanacak bir ücret talebiyle iş durdurdu.

Volkan Pekal'ın haberi https://www.evrensel...
Çukurova’da tarım işçileri insanca yaşanacak ücret talebiyle iş durdurdu
Adana — Bereketli Çukurova topraklarında o bereketi yaratan mevsimlik tarım işçileri, düşük ücretlere ve ağır çalışma koşullarına karşı iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Enflasyonun hızla yükseldiği bir dönemde, günlük 900 lira yevmiye ile yaşamlarını sürdüremediklerini belirten işçiler, “Biz olmasak hayat durur” diyerek ücretlerin 1500 liraya çıkarılmasını istiyor. Narenciye hasadının başladığı bu aylarda Çukurova’da tarım işçilerinin ücretleri yeniden belirleniyor. Ücretler, Adana Valiliği ve İl Tarım Müdürlüğünün gözetiminde; tarım aracılarının oluşturduğu dernekler, Akdeniz İhracatçılar Birliği ve ziraat odaları arasında imzalanan bir protokolle karara bağlanıyor. TÜİK’in eylül ayı verilerine göre yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 33’e ulaşırken, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki artış yüzde 36.06 olarak gerçekleşti. Buna rağmen işçilere verilen günlük ücret 1000 lira olarak belirlendi. Ancak bu ücretin yüzde 10’u tarım aracılarının payı olarak kesildiği için işçilerin eline yalnızca 900 lira geçiyor. Patron örgütleriyle yapılan görüşmelerden sonuç alınamayınca, işçiler ve tarım aracılarının temsilcileri ücretlerin yüzde 50 artırılarak günlük 1500 liraya çıkarılması talebiyle Mersin, Adana ve Hatay’ı kapsayan geniş bir bölgede 5 gün önce iş bırakma kararı aldı. ‘900 lira bizi kurtarmıyor’ Tarım Aracısı Mehmet Kaya, işçilerin artık dayanacak gücü kalmadığını şu sözlerle dile getirdi, “Şu an 900 lira gerçekten de bizi kurtarmıyor. Bir işçinin günlük masrafı zaten 200-300 lira. Geçen seneye göre her şeye yüzde 45 zam geldi ama bizim yevmiyeler yerinde sayıyor. Bu şekilde yaşanmaz.” ‘Biz olmazsak bu tarım işlemez’ Çukurova’daki üretimin işçiler olmadan yapılamayacağını ifade eden Kaya, “Biz karınca gibi bu toprağı ilmek ilmek işliyoruz. Narenciyesinden bibere, karpuza, domatese kadar her ürünün arkasında bizim emeğimiz var. Biz olmazsak bu tarımı işletecek kimse yok. Çiftçi traktörle toprağı sürer ama asıl emeği veren biziz. Biz olmasak hayat durur. Çukurova’da üretim olmaz, sofralara yemek gitmez. Ağaların da devletin de bizi koruması lazım. Artık ezilmek istemiyoruz” dedi. 55 yaşındaki Tarım İşçisi Fethiye Kaya, 30 yıl önce mevsimlik işçi olarak geldiği Adana’da kalıcı olarak kalmaya başlamış. 30 yıldır çadırdan kurtulamadığını ifade eden Kaya, “30 yıldır çadırdayım. Geçim olsaydı çoktan memleketime dönerdim” dedi. Günlük 900 lira ile mutfağın bile dolmadığını dile getiren Kaya, “Bir kilo çay 600 lira, peynir 300 lira, bir koli yumurta 200 lira olmuş. Eğer keçilerim olmasaydı çocuklarım peynir bile yiyemezdi. Çocuklarımız başkalarının yediğini, giydiğini göremiyor. Her şey zamlandı ama yevmiyeler zamlanmadı” dedi. Emeklilik ve sosyal güvence taleplerini de dile getiren Kaya, yıllardır sigortasız çalıştıklarını belirterek “Otuz yıl tarlada çalıştım ama bir gün bile sigortam yapılmadı. Sigortamız olsaydı çoktan emekli olmuştum. Tarım işçisinin hiçbir güvencesi yok. Yalnızca çalış, çalış, çalış… Ama karşılığı yok. Grevdeyiz. İşe çıkmıyoruz. Çünkü hakkımızı almak zorundayız. Yevmiyelerin en az 2 bin lira olması lazım ki insan geçimini sağlayabilsin. Devlet gelsin, bu çadırlarda insan nasıl yaşıyor görsün. Bizim hayatımız eziyet, başka bir şey değil.” dedi. ‘Çocuklarımız okusun istiyoruz ama bu ücretlerle olmuyor’ Adana’nın tarım işçileri iş bırakma eylemini sürdürürken, Şanlıurfa’dan gelerek Çukurova’da çalışan Salih yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı, “Geçinemiyoruz. Çoluk çocuğumuzla bu şartlarda yaşamak mümkün değil. Çocuklarımız her şeyden mahrum kalıyor. Ne okula gidebiliyorlar, ne temiz elbise giyebiliyorlar. Hiçbir güvencemiz yok. memlekete gidemiyoruz. Okula mı bakacağız, geçimimize mi? Yapamıyoruz. Çocukların kaydını sildiler. Burada da okul imkanı yok. Servis yok, araç yok. Sekizinci sınıfa giden çocuğum nerede okuyacak? 900 lira yevmiye ile ne alabiliyoruz ki? Bu zamanda hiçbir şey. Biz zaten her şeyden mahrum kaldık, bari çocuklarımız mahrum olmasın. Onlar okusun, meslek sahibi olsun istiyoruz. Ama olmuyor. Hepimiz tarlada çalışmak zorundayız. Dört yaşındaki çocuklarımızı bile yanımızda götürüyoruz. Kimseye bırakamıyoruz. Güneşin altında, sıcağın içinde, sineklerin arasında çocuklarımız perişan oluyor.” 900 lirayla geçinmenin mümkün olmadığını ifade eden Salih, “Bir çuval un 1900 yüz lira oldu, şeker 2 bin lira oldu, bir teneke yağ 2 bin lira oldu. Onlar geçinebiliyorlarsa gelsinler bizimle tarlada çalışsınlar da görsünler” dedi. ‘Dokuz yaşında tarlaya girdim, hâlâ geçinemiyoruz’ Çukurova’da iş bırakma eylemine katılan 22 yaşındaki Mahmut, 13 yıldır tarım işçiliği yaptığını belirterek şunları anlattı, “Dokuz yaşında bu işe başladım, şimdi 22 yaşındayım. On üç yıldır tarladayım. Ama hâlâ aynı, hiç değişmiyor. 900 yüz lira yevmiye yetmiyor” dedi. Hayalinin tarla dışında, insanca bir yaşam olduğunu söyleyen Mahmut, kirada oturduklarını ve memlekete ancak yılda 1 ay gidebildiklerini belirtiyor; “Güzel bir yaşam istiyoruz. Hep tarlada, yılın 11 ayı tarlada çalışıyoruz. Bir ay memlekete gidiyoruz. Evimiz yok, kira ödüyoruz. Bu şekilde geleceğimizi nasıl kuralım?​”
www.evrensel.net
sinifbilinci.bsky.social
İtalya'da, Gazze ile dayanışma için yapılan genel grev ve protesto eylemlerinden bu foto, şurada dursun.
sinifbilinci.bsky.social
En çok ta yoksulu etkileyen enflasyon artışı, çarşı pazar meta fiyatlarında artış, cepteki paranın alım gücünde düşme olarak görünür.
bianet.org
Enflasyon beklentileri aşarak yine yükselişe geçti

TÜFE, Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,23, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 33,29 arttı.

buff.ly/lW2cn06
sinifbilinci.bsky.social
Sermaye için sömürü sürecinin kesintiye uğraması, değerlenme sürecinin kesintiye uğramasıdır.
Bu nedenle kapitalist işçileri, her zaman 24 saat çalıştırma eğilimindedir.
sinifbilinci.bsky.social
Ücret belirlenmesinde ana etken, işçi sınıfının mücadelesidir.
İşçi sınıfının çoğunluğu örgütsüzken, örgütlü olanları da iradelerini sınıfına yabancı bürokratik sendikal yapılara terk etmiş durumdalar.
Bu durum, asgari ücretin açlık sınırının da altında kalmasının ana nedenidir.
sinifbilinci.bsky.social
Yoksulluğu artıran süreç..
Türk-İş araştırmasına göre; eylül ayında açlık sınırı 27 bin 970 TL, yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 TL olarak gerçekleşti.
sinifbilinci.bsky.social
"Emeklilere dönük bu uğursuz politikaları değiştirmek elbette mümkündür. Milyonlarca emeklinin ve çalışanın kendi kaderine sahip çıkması her şeyi değiştirir!"
besgenelmerkezi.bsky.social
🗞️ Basından Derlediklerimiz...
AZİZ ÇELİK: EMEKLİYE KÖTÜ HABERLER!
bes.org.tr/2025/09/29/a...
sinifbilinci.bsky.social
İsrail’in Filistinlilere yönelik tutumu; Almanya’nın başkenti Berlin’de protesto edildi.
sinifbilinci.bsky.social
Günün Çağrışımı:
"Yılmaz'la ben komünisttik. komünizmin ne olduğunu bilmiyorduk ama, ortada bir haksızlık vardı. Biliyorduk…" Tuncel Kurtiz
sinifbilinci.bsky.social
Sermayeye yakın, emeğe uzak..
evrensel.net
Hendek davasında skandal karar patron Yaşar Coşkun tahliye edildi

Hendek davasında patron Yaşar Coşkun 15 milyon TL teminatla tahliye edildi. Aileler: İşçiyi… https://www.evrensel...
Hendek davasında skandal karar patron Yaşar Coşkun tahliye edildi: İşçiyi öldür, parasını öde çık!
Hendek Havai Fişek Fabrikası’nda 7 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin davada patronlara “ödül gibi” karar çıktı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında fabrikanın patronu sanık Yaşar Coşkun’un 15 milyon TL teminat karşılığında tahliyesine karar verildi. Kararın açıklanmasının ardından aileler adliye önünde büyük tepki gösterdi. İşçi yakınları, “Adalet değil, patronu koruyan düzen işletildi. İşçiyi öldür, parasını öde çık dediler” diyerek isyan etti. Kararın ardından ailelerden mahkeme önünde fenalaşanlar oldu. ‘Bu taksir değil, olası kast’ Duruşmayı takip eden davanın avukatlarından Gülşen Uzuner, karar öncesinde yaptığı açıklamada, “25 yıldır patlayıcı üretiminde faaliyet sürdüren bir fabrikada iş güvenliği tedbirlerinin ortadan kaldırılması taksir değil, olası kasttır. Her ölüm ve yaralanma için sanıklar hakkında ayrı ayrı ceza hükmü kurulması adalet açısından önemli bir adımdır” demişti. Patlamada yaşamını yitiren işçi Halis Yılmaz’ın kardeşi Mervenur Yılmaz ise, “Olası kasıt kararının Soma’da olduğu gibi boşa çıkarılmasına izin vermeyeceğiz. Katil patronların yanı sıra denetim mekanizmasını işleten, iktidar politikalarıyla bu düzeni ayakta tutanlardan da hesap sorulmalı” diye konuşmuştu. Ne olmuştu? 3 Temmuz 2020’de Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda meydana gelen patlamada 7 işçi yaşamını yitirdi, 128 işçi yaralandı. Fabrikanın geçmişinde de çok sayıda patlama yaşanmış, en az 4 işçi daha hayatını kaybetmişti. Buna rağmen üretime devam eden fabrika, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almamakla gündeme gelmişti. Patlamanın ardından kamuoyunda büyük tepki yükselmiş, dava süreci boyunca aileler “Bu bir kaza değil, göz göre göre gelen bir iş cinayetiydi” diyerek sanıkların olası kasttan cezalandırılmasını talep etmişti.
www.evrensel.net
sinifbilinci.bsky.social
“Onların gözünde insan olmadığımızın çokça kanıtı var, benim yaşadıklarım bunun sadece bir parçası. Ameliyattan sonra üç ay raporluydum. Sanki hiç haberdar değillermiş gibi o süreçte hiçbir yönetici ne aradı ne sordu. Savunmam alındıktan iki gün sonra işten atıldım."
sinifbilinci.bsky.social
Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan:

"Çok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz."

Emekli aylık ödemelerini bir lütuf gibi sunulması, gerçekliği çarpıtan bir sonuç üretiyor.
Emeklilik maaşı, siyasal iktidarların bir hibesi değil, emekçinin çalışırken ödediği birikimidir. Hakkıdır.
Reposted by Sınıf Bilinci
sinifbilinci.bsky.social
Günün Çağrışımı:
"Gerçekte özgürlük alemi ancak, emeğin zorunluluk ve günlük kaygılarla belirlendiği alanın bittiği yerde fiilen başlamış olur; demek ki bu alem, eşyanın doğası gereği, fiili maddi üretim alanının ötesinde bulunur." Karl Marx
sinifbilinci.bsky.social
Ücret, işçinin ve ailesinin temel gereksinimlerini karşıladığı, hak edilmiş değerdir.
İşçinin ücretini ödememek, hak edilmiş değeri gasp etmekten; işçiyi ve ailesini açlığa zorunlu bırakmaktan başka bir anlam taşımaz.