The bread is the first known example of leavened, baked bread, dating back approximately 5,000 years.

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği öğrencileri, sosyal medyada yaptıkları açıklamayla Zorlu Enerji Sürdürülebilirlik, Kalite ve İSG-Ç Müdürü'nün "davet edildiği" dersleri için boykot çağrısında bulundular. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "9 Nisan 2025 tarihinde, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde “European Leadership for Sustainability Management (ISL445E)” dersi kapsamında düzenlenecek ve Zorlu Enerji Sürdürülebilirlik, Kalite ve İSG-Ç Grup Müdürü’nün konuşmacı olarak yer alacağı seminere katılmama kararı aldığımızı bildiriyoruz. Bu kararımız, yalnızca bir şirketten değil, aynı zamanda temsil ettikleri sistemden gelen haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı duruşumuzun bir ifadesidir. Çünkü: Deprem sonrası güvenli alanlar, bu şirket tarafından ranta açılarak işgal edilmiştir. İşçi hakları, bu şirkette sistematik olarak göz ardı edilmekte; emek sömürüsü ve adaletsiz çalışma koşulları görmezden gelinmektedir. Zorlu Holding, İsrail’de enerji santrallerine yaptığı yatırımlarla, Filistin halkına yönelik zulmü dolaylı olarak desteklemektedir. Enerji sektöründeki sürdürülebilirlik iddiaları, gerçeği yansıtmamakta; çevresel ve toplumsal sorumluluklar sadece bir PR aracına dönüşmektedir. Faturalarımızın büyük kısmı, bu holdingin yönettiği altyapılar üzerinden şekillenmekte ve halktan haksız kazanç elde edilmektedir. Bu seminer yalnızca bir “eğitim faaliyeti” değil, aynı zamanda Zorlu Holding için bir meşruiyet üretme, imaj düzeltme ve kurumsal PR çalışmasıdır. Etkinlik sonrası çekilecek fotoğraflar, LinkedIn gönderileri ve “Zorlu Holding İTÜ’de konuşma yaptı” paylaşımları, bu sürecin parçasıdır. Biz, bu gösterinin parçası olmayı reddediyoruz. Rantçı ve sürdürülebilirlik katili bir firmanın bize vereceği bir ders yoktur. Katılmıyoruz çünkü sadece tepki değil, duruş gösteriyoruz. Bu yalnızca bir şirketi protesto etmek değil, aynı zamanda baskıya, sömürüye, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı demokratik haklarımızı kullanmak anlamına geliyor. Üniversitelerde halen tutuklu arkadaşlarımız varken, çıplak aramalara, işkencelere ve hukuksuz yargılamalara maruz kalan gençler varken, sessiz kalamayız. Biz bu boykotu saygısızlık değil, bir onur olarak görüyoruz. Katılmıyoruz, boykot ediyoruz. Sessizlik suça ortaklıktır." "Birlik olduğumuzda neler başarabileceğimizi gördük" Öğrenciler, ilgili dersin hocası tarafından "konuşmacı şirketi değil, şahsını temsil ediyor" iddiasıyla yapılan açıklamanın ardından da kararlı tutumlarını sürdürdü. Boykot kararının yaygınlaşmasının ardından konuşmacı seminere gelmedi. Maçka Kampüsünde İTÜ İşletme Mühendisliği öğrencileri, dersin başarıyla boykot edilmesinin ardından sosyal medya hesaplarından şu açıklamada bulundular: "Dünkü paylaşımımız ve arkadaşlarımızın kararlı duruşu sonucunda bugün Zorlu Holding’in bir temsilcisinin katılacağı ders için, hocamıza bir mail göndererek şirkete yönelik tepkimizi ifade ettik ve bu nedenle derse katılmayacağımızı belirttik. Dersin hocası, konuşmacıların şirket adına değil, bireysel olarak o konunun uzmanı olarak davet edildiğini ifade etti. Ancak, gösterdiğimiz bu toplu tavır etkisini gösterdi. Gelen konuşmacı, olası bir boykotla karşılaşabileceği endişesiyle, sunumunu gerçekleştirmekten vazgeçti. Böylece ders, resmi olarak iptal edilmese de fiilen gerçekleşmedi. Bu durum, birlikte ve örgütlü hareket ettiğimizde nasıl sonuçlar alabileceğimizin açık bir örneğidir. Bu zafer; sınıftaki arkadaşlarımızın çağrıya kulak veren herkesin zaferidir. Birlik olduğumuzda neler başarabileceğimizi bir kez daha gördük." (Haber Merkezi)

Social media platforms are targets in President Erdoğan’s crackdown on anti-government protests.