Zeynep Günsür
zgunsuryuceil.bsky.social
Zeynep Günsür
@zgunsuryuceil.bsky.social
@khastiyatro #hareketatolyesitoplulugu
Reposted by Zeynep Günsür
Süzme züğürtler ve sponsorlar

✒️ Mithat Fabian Sözmen yazdı https://www.evrensel...
Süzme züğürtler ve sponsorlar
İlginç memleketiz valla. Nüfusun büyük kesimini türlü bahanelerle dışlıyoruz da dışlananlar kendine tutunacak bir dal bulduğunda onu da mutlaka kesmek istiyoruz. Hafta içi Fenerbahçe’nin yeni sponsoru Chobani’nin ABD’de yaşayan Kürt patronu Hamdi Ulukaya’nın kullandığı “Türkiyeli” ifadesinin yarattığı infial bunun son örneklerindendi. “Türkiyeli” kelimesinin yarattığı ilk hezeyan değil bu elbette. Bu konuda belli kesimlerin sahip olduğu hassasiyet, benim gözlemlediğim kadarıyla 2010’ların ortasından beri sosyal medya mecralarını kasıp kavuruyor. Oysa basitçe bir ülkenin adına getirilmiş aitlik belirten bir ekten bahsediyoruz. Etnik açıdan bu kadar karmaşık, bu karmaşayı bastırmak, hatta yok etmek için de bu kadar baskıcı bir ülkede milyonlarca insanın kendine neden “Türk” demek istemeyebileceğini anlayamamak için 12 Eylül 1980 kuşağı ya da 1 Kasım 2015 kuşağı olmak, onun darbeleriyle şekillenmek, onun baskısıyla terbiye edilmek lazım herhalde. Oysa korkacak bir şey yok. “Türkiyeli”, doğduğu, var olduğu hâliyle bu ülkede barınması istenmeyenlerin yine de bu topraklara bir şekilde bağlanmak için tutundukları bir ifade. Siz bu çabayı gösterenlere diyorsunuz ki yok bu da “bölücülük”, o zaman da tartışacak bir şey kalmıyor. Milyonlarca insanın gerçeğini, kanlı canlı düşüncelerini, varoluşunu bu denli inkarın, üzerinde uzlaşabileceği demokratik, rasyonel bir akit yok. Bu teslimiyet talebinden başka bir şey değil çünkü. Siz bir toplumsal sözleşme altında, eşit haklarla, barış içinde yaşayacağınız yurttaşlar değil, kişiliğini inkar etmiş, ruhunu, onurunu ayaklar altına almış robotlara razısınız. Eh, hâl böyle olunca onlar da sizden razı değil. Ulukaya’nın dümdüz “çoban”dan türeterek 2005’te kurduğu “Chobani” markasını ciddi ciddi Kobani’yle bağdaştırmak da bu süreçteki bir başka akıl tutulmasıydı. Bağdat Demiryolu inşaatı sırasında bir istasyon olarak kurulduğu için “company” yani İngilizce şirket kelimesinin yerelleşmesiyle Kürtçeye “Kobani” olarak geçen bu kasabanın 2014’te IŞİD’e karşı savaşta muzaffer olması, Türkiye’deki belli kesimleri büyük hayal kırıklığına uğratmıştı. Çoğu bugün de “Türkiyeli” öfkesi yaşayan bu kesimin “Chobani yani Kobani yani bölücülüğün zirvesi!” akıl tutulmasına düşüyor olması esasında kaygı uyandıracak düzeyde bir bilişsel faaliyet tembelliğine işaret ediyor. Muhatap alması, ikna etmesi zor bir seviye. Yine de Kürt patronun, Türklerin mucidi olmakla övündüğü bir besini, ABD’de “Yunan”* adıyla pazarlaması… Bunu yaparken edindiği servet ve popülariteyle Kürtlerin Türkiye’de uğradığı mezalime dair gerçekleri uluslararası basına anlatması… Ve nihayetinde de yolculuğunun onu tuttuğu takım olan Fenerbahçe’nin, ırkçı bir servet transferi politikası olan Varlık Vergisi’yle anılan efsane başkanı Şükrü Saracoğlu’nun adının verildiği stadyuma sponsor olmaya kadar taşıması… Vay be, nereden baksanız muazzam bir Hollywood hikayesi! Bunun zamanlamasının ise tesadüf olmadığını herhalde herkes fark ediyordur. Birkaç ay önce haberler ilk düştüğünde, “Ulukaya’nın Türkiye’de yatırımı yok ki, neden buraya sponsor olsun” deniyordu. Bunu söyleyenler Ali Koç’un MHP lideri Devlet Bahçeli’yle yakın ilişkisini bilmiyor olamaz ama demek ki Bahçeli’ye aynı dönemde uğrayan “Kürtlerle barışalım ya” perileriyle olan bağlantıyı kuracak siyasi kıvraklığa da sahip değillerdi. Oysa ne diyor Ulukaya, "Bir ayağım artık Türkiye'de, Türkiye’mizde, Türk halkıyla. Milletimizin, ülkemizin hizmetindeyim." Patron takımının “hizmet” anlayışından az çok haberdarız. Belli ki Ulukaya, bu yeni dönemde kendisine de doğduğu ülkede açılacak yeni kapılar olduğunu görüyor. Yani benim gibi çenesini yoran tüm züğürtlere sesleniyorum: Ortada bir “ölü yatırım” yok, ortada “taraftar duygusallığıyla saçılmış milyonlarca dolar” da yok, müsterih olunuz! * Bu da muhtemelen piyasa kabullerinin de etkisiyle süzme yoğurt, ABD’de Greek Yogurt olarak bilindiği için.
www.evrensel.net
August 3, 2025 at 6:05 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Minguzzi ailesinin avukatı Epözdemir ailesine gelen tehdit mesajlarını ifşa etti

📌“Senin kafanı kopartırız!”

📌“B.B. kardeşimize yanlış yaptınız bedelinizi ödeyeceksiniz!”

📌"Yarın bir gün senin de karnın göğsün bıçaklanır! Bu davadan vazgeç!"
t24.com.tr/haber/minguz...
July 17, 2025 at 9:11 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Grand Kartal davası | Yangında çocuğu ve eşi ölen Yalçın: Adeta bizimle alay ediliyor

www.diken.com.tr/grand-kartal...
July 13, 2025 at 1:08 PM
Reposted by Zeynep Günsür
Türk girişimcinin kurduğu eSIM şirketi Airalo: Dün 220 milyon dolar yatırım aldı, bugün engelli

www.diken.com.tr/turk-girisim...
Türk girişimcinin kurduğu eSIM şirketi Airalo: Dün 220 milyon dolar yatırım aldı, bugün engelli - Diken
11/07/2025 - Ahmet Bahadır Özdemir ve Abraham Burak'ın kurduğu eSIM şirketi Airalo dün 220 milyon dolar yatırım alarak değerlemesi bir 1 milyar doları aşmıştı. BTK'nın erişime engellediği sekiz eSIM…
www.diken.com.tr
July 11, 2025 at 2:18 PM
Reposted by Zeynep Günsür
İktidarın satışı tam gaz sürüyor
www.birgun.net/haber/iktida...
İktidarın satışı tam gaz sürüyor
www.birgun.net
July 8, 2025 at 4:38 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Shayetet 13 komandoları Madleen'e operasyon düzenledi:

'İsrail Gazze'ye gitmeye çalışan aktivistleri kaçırdı'

gazeteoksijen.com/dunya/shayet...
Shayetet 13 komandoları Madleen'e operasyon düzenledi: 'İsrail Gazze'ye gitmeye çalışan aktivistleri kaçırdı'
Gazete Oksijen
gazeteoksijen.com
June 9, 2025 at 6:24 AM
Reposted by Zeynep Günsür
İsrail ordusunun Gazze'deki saldırılarına katılmayı reddeden bir asker 25 gün hapis cezasına çarptırıldı. https://www.evrensel...
Gazze'de savaşmayı reddeden İsrail askerine hapis cezası
İsrail'de bir askeri mahkeme, Gazze Şeridi'ne İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılarına katılmayı reddetmesi nedeniyle yüzbaşı rütbesindeki bir yedek askeri 25 gün hapis cezasına çarptırdı. İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, bir askeri mahkeme, yedek asker olarak 7 Ekim 2023'ten bu yana 270 günlük görev süresini doldurmasına rağmen Gazze'deki savaşa karşı çıkması sebebiyle göreve gitmeyi reddeden Yüzbaşı Ron Weiner'e 25 gün hapis cezası verdi. Gazze'de savaşmayı reddetmesi sebebiyle geçen hafta 20 günlük hapis verilen Weiner cezaevine gönderildi. Gazetenin haberinde, Weiner'in Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin, bedeli savaşı durdurmak olsa bile geri getirilmesini talep eden hareketin önde gelen aktivistlerinden biri olduğuna dikkat çekildi. Gazze'deki İsrailli esirlerin geri getirilmesini destekleyen İsrail askerlerinin oluşturduğu gruptan, Yedioth Ahronoth gazetesine yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'deki askeri baskısının esirlerin hayatını riske attığı yönünde korkunun yaşandığı kaydedildi. Gazze'deki İsrailli esirlerin hayatı pahasına "savaşa katılmayı reddetmenin mantıklı bir adım olduğu" ve söz konusu askerlerin bunu desteklediği ifade edildi. İki askere daha ceza verilmişti İsrail'de mayıs ayının sonlarında iki askere Gazze'deki saldırılara katılmayı reddettikleri için askeri mahkeme tarafından hapis cezası verilmişti. Yedioth Ahronoth da dahil olmak üzere İbranice medya kuruluşlarına göre, İsrail ordusu mayıs ayı başlarında Gazze'de genişletilmiş bir imha savaşına hazırlık amacıyla on binlerce yedek askeri göreve çağırmaya başladı. (AA)
www.evrensel.net
June 9, 2025 at 5:20 AM
Reposted by Zeynep Günsür
İmamoğlu'nun diploması için "sahte" raporu veren profesörün makalesi, "sahtecilik" suçlamasıyla uluslararası dergiden kaldırılmış!
t24.com.tr/haber/imamog...
May 30, 2025 at 7:04 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Soma’ya bir tekme daha…

✍️Soma davasında skandal kararlara imza atan Fuzuli Aydoğdu, AKP’nin de desteğiyle Hakimler Savcılar Kurulu üyeliğine aday oldu

www.birgun.net/makale/somay...

Timur Soykan yazdı
May 13, 2025 at 3:34 AM
Reposted by Zeynep Günsür
"Erol Eğrek’in, memleketin en büyük sermayesine karşı mücadele ederken, sermayenin iktidarından taraf bir tutum sergilemesi, kapitalizmin henüz sınıf haline gelememiş tek tek işçiler üzerindeki ideolojik etkisini… https://www.evrensel...
Örgütlenmezsek, hepimiz birer Erol Eğrek’iz
Fırat Turgut [email protected] İstanbul’un göbeği sayılabilecek Şişli’de, bir adam son nefesini verdi. Erol Eğrek, 48 yıllık hayatının son on yılını, patronların cebine attığı tazminatının peşinde koşarak geçirdi. Hayatının son gününde, aslında elinde bir silah değil, sadece haksızlığa uğramış bir işçinin çığlığı vardı. Ama işçinin bu çığlığı sermayenin tasmalıları tarafından boğuldu. Bu olay, bir işçinin onurlu yaşam arayışının, sermaye sınıfının kibirli tahakkümü altında nasıl canice sona erdirildiğini gösterdi. Kapitalist düzen, bireylerin yaşamlarını kontrol etmekle kalmaz; onların umutlarını ve özlemlerini de acımasızca çalar. Erol Eğrek, Çalık’ın Türkmenistan’daki fabrikasında on yıl çalıştı. Ama patronlar, onun alın terini bir kâğıt parçasına indirgediler: “Tazminat.” Sonra o kâğıdı bile çöp kovasına attılar. Eğrek, mahkemeleri kazandı, ama adalet sermayenin kasasına kilitlenmişti. Ve sonunda, o koca holdingin önünde, bir avuç korumanın yumrukları altında can verdi. Bu, tesadüf değil, sistemin işleyişinin ta kendisiydi. Erol Eğrek’in henüz kanı kurumadan, kimileri tarafından sosyal medya paylaşımları hatırlatılıyor, hem de neredeyse suçlanarak: “Çalık’a sövüyor, CHP’ye sövüyor ama AKP’yi destekliyor. Çalık neye güvenerek tazminatımın üstüne yatabiliyor dememiş, bu şirket neden AKP Genel Merkezinin dibinde dememiş...” Erol Eğrek’in, memleketin en büyük sermayesine karşı mücadele ederken, sermayenin iktidarından taraf bir tutum sergilemesi, kapitalizmin henüz sınıf haline gelememiş tek tek işçiler üzerindeki ideolojik etkisini yansıtır. Kapitalistler, işçileri kendi çıkarlarına uygun bir bilinçle yönlendirir. Kapitalizm, sömürüsüyle yalnızca işçinin ürettiği artı değere el koymaz, aynı zamanda onun bilinç düzeyini de kontrol eder. Eğrek için de bu geçerliydi. Emeğinin sömürüsü karşısında ölümü göze alabilecek kadar öfkeliydi; ancak bu öfke, sistemin köklerine değil, yüzeyine yöneldi. Bir işçi kendisini sömüren düzenin sürdürücüsü olan siyasete inanmış, o düzenin adamları tarafından öldürülmüştü. Sermaye, yalnızca fabrikalarda değil, zihinlerde de sömürür. Eğrek, belki de ölene kadar, düşmanını dost sanmaya devam etti. Erol Eğrek’in hikayesi, yalnızca fiziksel bir ölümle değil, aynı zamanda manevi bir çöküşle de ilgilidir. Kapitalizmin bireyler üzerinde yarattığı psikolojik baskı, onları bir yandan emeğin sömürüsüne, diğer yandan ideolojik bir teslimiyete zorlar. Eğrek’in sisteme yönelik çelişkili tavrı, bu psikolojik tahribatın bir sonucudur. Kapitalizm, bireyi yalnızca fiziksel anlamda değil, aynı zamanda ruhsal anlamda da öldürür. Eğrek’in adalet arayışı sırasında yaşadığı umutsuzluk ve sonunda gelen trajik ölüm, sistemin bireye uyguladığı çok yönlü baskıyı açıkça ortaya koyar. Eğrek’in yaşadığı çelişkiler, aynı zamanda toplumun bireyi kıskaç altına alma biçiminin de bir örneği, toplumun belirli kesimlerinin çelişkisi... Toplumun belirli kesimleri bir yandan bu cinayet üzerinden Çalık Holding şahsında kapitalistlere lanet okurken, diğer yandan işçiyi bu düzenin kurbanı olduğunda yalnız bırakır, hatta hedef gösterir. Eğrek öldürüldükten sonra, sosyal medyada başlayan ‘kısmi’ linç kampanyası tam da buraya oturuyor. Bu sistemde mekanizma da böyle işler zaten: “Suçlu ölenin kendisidir.” Bu tutum, Eğrek’in sistemin yüzeyine yönelen öfkesine ne kadar da benziyor! Bugün, Eğrek’in kanı, Şişli’nin kaldırımlarında kuruyor. Ama onun hikayesi, işçi sınıfına bir uyarı olmalı. Aslında Eğrek’in katli, işçi sınıfının örgütsüzlüğünün bedelidir. Örgütlenmezsek, hepimiz birer Erol Eğrek’iz...
www.evrensel.net
May 10, 2025 at 7:34 PM
May 10, 2025 at 8:08 PM
Reposted by Zeynep Günsür
May 8, 2025 at 5:56 PM
Reposted by Zeynep Günsür
Hep beraber söyleyelim:

Esila ve tüm öğrenciler için adalet!
May 8, 2025 at 7:40 PM
Reposted by Zeynep Günsür
Soldaki tutuklu, sağdaki serbest.

Hep beraber diyelim:
#EsilaİçinAdalet
April 23, 2025 at 7:10 AM
Reposted by Zeynep Günsür
🔴 "Hasta mahpus öğrenci Esila Ayık serbest bırakılsın"

👉 Belçika’da üniversite okuyan kronik kalp ve böbrek hastası Esila Ayık, Kadıköy’deki bir öğrenci eyleminde “Diktatör Erdoğan” yazılı döviz taşıdığı gerekçesiyle apar topar tutuklandı.

🔗 buff.ly/eSQhGmt
April 14, 2025 at 5:01 PM
Reposted by Zeynep Günsür
İktidar projesine karşı barikatta liseliler var

Ülke genelindeki proje okullarında birçok öğretmenin yeri değiştirildi. Eğitim sendikaları, muhalif öğretmenlerin başka okullara gönderildiğini açıklayarak, atamaların iktidara sadakate göre yapıldığını belirtti
www.birgun.net/haber/iktida...
April 12, 2025 at 5:02 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Hangi birine yetişeceğimizi şaşırdık. Şimdi Esila’dan bahsedeceğim. Gencecik kardeşimiz Esila da tutuklu.

Kronik böbrek ve kalp rahatsızlığı var. Cezaevi şartları Esila için sağlıklı değil.

Esila hayata küsmesin. Eğitimine devam etsin. Ceza alsa bile yatarı yok.

Esila derhal serbest bırakılsın.
April 10, 2025 at 9:28 PM
Reposted by Zeynep Günsür
14 yaşındaki Ahmet Minguzzi’yi kalbinden 5 kez bıçaklayarak öldürdüler. Yetmedi şimdi de mezarını parçaladılar. Bu aşağılık katillere İBRETLİK ve EN AĞIR cezalar verilmeli. Ayrıca gerekirse örgüt davası da açılmalı.

Bunu yapanlar insan olamaz!
April 10, 2025 at 7:24 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Yunanistan'da genel grev başlatan işçilerden Türkiye'deki protestolara destek gelmiş.
April 9, 2025 at 2:32 PM
Reposted by Zeynep Günsür
Depremzedelere ‘İmamoğlu’ tehdidi

Bir AFAD yetkilisi Defne’deki konteyner kentte İmamoğlu için imza toplayanları “kentten çıkarmakla” tehdit etti. Tepkiler üzerine mesaj bir süre sonra kaldırıldı
www.birgun.net/haber/deprem...
Depremzedelere ‘İmamoğlu’ tehdidi
Bir AFAD yetkilisi Defne’deki konteyner kentte İmamoğlu için imza toplayanları “kentten çıkarmakla” tehdit etti. Tepkiler üzerine mesaj bir süre sonra kaldırıldı.
www.birgun.net
April 9, 2025 at 5:18 AM
Reposted by Zeynep Günsür
Dikkat dağıtmalara, yapay krizlere, algı oyunlarına karnımız tok!
Gündemi değiştirme!

#boykot
#serbestbirak
#gündemideğiştirme
#BGH
April 9, 2025 at 5:19 AM
Reposted by Zeynep Günsür
April 8, 2025 at 11:35 AM